Bir namlu, ışığını göğe saldı;
Ve bir kartal, başını gökten, aldı.
Bir turna; deli, göçmen… suya battı;
Ve bir meczup, kendini suya attı.
Bir derviş üşüyordu, mevsim; kıştı.
Ve bir yürek kor oldu, can sıkıştı.
Eli kanlı militan, dağa kaçtı;
Dağ dosttu, vefalıydı; kucak açtı.
Uçarcasına koştu, sanki kuştu…
Bir kanat çırpımında, yol; yokuştu.
İnzibatlar, polisler… nöbet bekler;
Taze gelin’cik, derdi derde ekler.
Baykuşlar tüner, gece ki kapkara;
Kızıl kanlar akarken apak kar’a.
Yere düştü bir fidan, toprak oldu;
Sevda dağlara küstü, güller soldu.
Kara toprak doymazken akan kana,
Toy eyledi, yüreği yıkık ana.
Ve namlular, yeniden alazlandı…
Ve bir kuş, kanatlanıp palazlandı…
Bilinmeze, uçmağa kanat vurdu…
Kayıt Tarihi : 11.12.2012 17:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!