Söyle bana, sevdiğim,
Ey gönlümün şen bülbülü,
Ey fikrimin ince gülü,
Ne oldu sana, sevdiğim?
O siyah saçlara
karlar mı yağdı,
yoksa zaman mı erken uğradı yüreğine?
Bir vakitler gecenin en koyu yeriydin,
ay bile senden ödünç alırdı karanlığını.
Şimdi bakıyorum da,
her telinde bir susuş,
her beyazda yarım kalmış bir cümle var.
Ben seni
bir ömrü tek nefeste söylemek gibi sevdim.
Adını anarken
dilim değil, kalbim yoruldu.
Sen güldüğünde bahar geç gelirdi,
sen sustuğunda
bütün mevsimler yetim kalırdı.
Soruyorum kendime:
Bu sevda mı ağır geldi sana,
yoksa ben mi fazla sevdim?
İnsan bazen
en çok sarıldığı yerden üşürmüş,
bunu senden öğrendim.
Saçlarına düşen kar
yaşın eseri değil belki,
benim gecelerimdir beyazlayan.
Her uykusuz sabah
bir telini alıp götürdü benden;
sen fark etmedin,
ben biraz daha eksildim.
Yine de bil ki,
hangi renge dönerse dönsün zaman,
ben seni ilk hâlinle sakladım içimde.
Ne beyazı sildi siyahından,
ne acı sevgiyi yordu.
Eğer bir gün
aynaya bakıp da
“Ne çabuk geçti.” dersen,
hatırla:
Bir yerlerde
seni hiç geçirmeyen bir kalp var.
Ve bu dizelerin sonunda
adımı bağırmam,
çünkü sevda sessiz yürür.
Ama bilinsin diye
bir iz bırakırım:
Bu sevdanın yükünü
omzunda değil,
yüreğinde taşıyan
—Kul Ortak...
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 13.12.2025 13:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!