Beyazlar giyinmiş bu toprakta
Şu güzeller kardelen mi?
Bahar geliyor öyleyse
Yarın çiğdemler çıkacak
İlk açacak mor sümbüllü leylaklar,
Şu kuru dallardaki; Hacı leylek mi?
Bir diriliş desene birader
Söyle bakalım bunları
Savaşın çocukları da sever mi?
Neyin farkında bu çocuklar
Eli bastonlu şu ihtiyar
Onlar için hazan mı, kara kış mı?
Ellerin sıcak mı anne?
Bir bak ellerime.
Hep yürüyecek miyiz bu yolu;
Tut ellerimi anne.
Niye ağlıyor anne?
Ağlayan kadın gördün mü dayanamam
Gözyaşlarım donar göğsümde
Sarkıt olur dikit olur
Uzar gider çağlara
Savaşın çocukları unutur mu bu günleri?
Hatırladıkça,
Hatırlandıkça.
Öldürün bizi de!
Medeni denilen barbarlar;
Neyinize yetmiyor şu dünya?
İnsanca yaşansa,
Savaşın çocukları;
Büyürler hınçla!
Zeytin dağında güneş batıyor,
Denizden mi bu petrol kokusu?
Zeytinlikleri yakıyor.
Savaşın çocuklarıdır kıyıya vuran
Anadır, babadır.
Öldürmeyin çocukları!
Kahpelik, kancıklık olmasın
Uğraşınız
Dilerim insan olasınız!
Çeşit çeşit silahlarınız var,
Savaşın insanlarına söyleyecek neyiniz?
Bitmemiş bir masal anlatın çocuklara,
Ama içinde barış olsun dileğimiz;
Görelim samimiyetiniz.
Ey insanlar!
Denmedi mi size?
“Yeryüzünde bozgunculuk yaparak
Karışıklık çıkarmayınız.”
Öyleyse!
Hiç düşünmez mi siniz?
Bir gün hesaba çekileceksiniz...
Kayıt Tarihi : 8.5.2025 13:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!