Karanlık 12 Eylül;
Bir sabah uyandık
ve şehir, susturulmuş bir hayvan gibi
dişlerini içimize geçirdi.
Sokaklar, tank izlerinin pasına bulanmış;
gökyüzü, çivili bir kapaktı artık.
Adımlarımızı saydılar önce,
sonra nefesimizi.
Hangi duvara yaslansak
ihanetin soğuk yüzü sürtünüyordu tenimize.
Bir ülke, kendi evlatlarına
gözlerini bile kırpmadan kelepçe vuruyordu.
Kitaplarımız suç kanıtı,
düşlerimiz delil.
Her kelimeyi sorguya çektiler:
Aşkı bile.
Gözaltı koridorlarında
insanın yüzüne çarpan yalnızlık değil,
devletin taşlaşmış gölgesiydi.
Ama bilirsin,
en sert karanlık bile bir çatlak bırakır kendine.
Biz o çatlağı büyütmeye çalıştık:
Bir duvarı yumruklayan öfkemizle,
bir defteri saklayan titrek elimizle,
birbirimize uzattığımız o küçücük sıcaklıkla.
Çünkü darbeler,
insanı öldürmeye gelir,
ama insan dediğin
bazen bir kelimede sakladığı
küçücük bir isyan kadar dayanıklıdır.
Ve biz o sabah
bir daha öğrendik:
Zorbalığın gölgesi ne kadar büyürse büyüsün
insanın içindeki ışığa
dokunamaz.
Burhan GÜLER
Kayıt Tarihi : 25.11.2025 23:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!