Karanlığım bu gece hükmedecek yerin yüzsüzlüğüne,
İçimiz dışımızdan taşacak,
Ve ölüm bir başka renkte
Çökecek şiirlere.
Lanetler okuyorum şiirden uzak sesime,
Şimdi etrafım kırık yerlerimle dolu,
İçinde kaldığım şey,
Uzaklar diyarı, bir geminin limanı.
Durmak ve beklemek, bir cehennemden bir cehenneme habersiz gitmektir.
Gülüşler gizlemez ruhun acılarını,
Kırgın bir tebessümdür yaşamak,
Ve nice yanılgılar bırakır giz dolu yalnızlıklar.
Aşk, büyük bir tuzak olur yaşamayana.
Kırmızı ışıklar, sokak lambaları,
Evsiz acılar, evlerden taşan babalar,
Kaldırımlar yutar üstünde yürüyen sanrıları.
Bu gece kasvetli sancılar saracak ormanları,
Ağaçlar dallarına asacak günahsız kulları,
Bir ip dolanacak boyunlara ve ölüm,
En kanayan yaramız olacak.
Hiçbir şey iyi gelmez artık bu coğrafyada,
Beni en yaşayan tarafımdan vurdu hayat,
Ve durdu bir yerlerde her şeyden haberi olanlar.
Ne vakit beklemek olsa durum,
En usta olduğum konudur,
Ki beklemek sonu olmayan bir korkudur.
Kim acaba o gelen?
Neydi bu üstümüzden geçen?
Kimdir ki uzak kalan yakınlar diyarında?
Bu gece sabahı görmeyecekler içindir
Bu şiir.
Yanıp tutuşan bir hasretin içinde,
İçimden gelen tutmak ellerini insanlığın içinde,
Kaçamak bir göz kırpmak senli düşlere.
Nihayet damarımdan düşen şiir kan olur,
Ve yaşamak inanılacak bir yalan olur.
Durur içimde olan her şey,
Kalabalık bir kaçış olur kendimden kendime.
Nitekim nitelikli bir meziyetimizdir unutmak,
Gidip acıları taşlara vurmak.
Ve şimdi bana kalan bu şiirdir,
Benden kalan ise yine bendir...
Kayıt Tarihi : 29.12.2024 23:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)