Geceler katran karası geceler…”
Teraziye koyarsın yalnızlığı, hangisi ağır gelir bilemezsin; sen mi seçtin yalnızlığı yoksa yalnız mı bırakıldın!
Gönül terazisinde en çok hangisi ağır tarttı, geriye sana kar kalan uçsuz bucaksız, gözünün alabildiği kadar zifiri karanlık...
Ve üşümek, sebepsiz bir yerde güneş doğuyormuş, bir çiçek güne selam veriyormuş, bir yaprak, bir böcek, bir ot kokusu da varmış falan filan…
Ben bilmem bunları.
Bana yalnızlığımı verin bir de en karanlık geceleri.
Zira,yeni baharlarda ne umudum var ne de hevesim.
Verin bana karanlıkları, avuçlarımda içeyim; içimi doldursun zindanın soğuk, ısısız, ürkütücü sessizliği.
Ben anlamam yazdan, bahardan; ben anlamam gülden, goncadan!
Buz tutmuş kaldırımlara vuran ay ışığı, ıslak soğuk karanlık sokaklar lazım bana…
Bir de üşüyen yüreğimin acısını hissetmek, ta derinlerden… en derinlerden.
Kayıt Tarihi : 13.12.2025 00:21:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!