Derdim, tarifse eğer ben tarifine kurban gitmişim.Kurban edilmek ne ise işte ben onu sevmişim.sonrasında ise manzaralarına hasret kaldığım aynalar...Neresi bu alem? Ben yalnızlıkta bulmuşken kendimi, şimdi Ankara'nın mahşerinde uyanıyorum.Ben istemedim ki bu canhıraş çığlığı, insanları ve Ankara'nın bağırları yakan feryadını......Kim bilir,Uyanırsam bir gün saadet trenine; işte o vakit el sallarım insana, sevgiye, herşeye; Ve derin bir feyiz ile...İçin için, güle güle....
Garip bir buse...Ankara'nın buz kesen soğuk taşlarından bana....Garip bir taş,halimi seyreden soğuk taş duvarlara hararet veren hüznümde.....Ya bekliyorum işte; Kah Karadenizin küçük bir köy evinde kimi benliğime sarılmış perçinlerin yüreğime değişinde...Zaman akıyor boynumu yavaş yavaş kesercesine...
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta