Güzellikleri ve beyazlıkları içinde barındıran,
Soğukla kardeş olup, onunla dolaşan…
Yüksekleri ve ormanları seven beyazlık!
Her kış ormanlarımı, gelin gibi süslersin,
Her ağaç; senin gelinliklerinle süslenir,
Dünyaya güzelliklerini sunar…
Beyaz: Temiz, arı, bereket demektir ruhumuzda,
Biz bu beyazlığa teslim oluyoruz ebedi hayatta.
Dumanınla, nefesinle, karınla bembeyazsın;
Sokaklarında kokuşmuşluk yok,
İnsanlar, senin yanında çırılçıplak olamıyorlar,
Sen izin vermiyorsun, sen sevmezsin,
İlahi emrin gereği…
Sen, verilen emri en güzel biçimde,
Kusursuz yerine getirirsin,
Toprağın derinliklerine, sularını indirirsin.
Ağaçların ve bitkilerin hücrelerinde dolaşırsın,
Denizlere inip, gemileri yüzdürürsun;
Buharlaşıp dolu, yağmur olursun,
Sonunda da yine kendi kimliğine dönerek,
Beyaz kar olup, üzerimize lapa lapa yağarsın.
Kanlarımız seninle ısınır,
Yüreğimiz seninle serinler.
Sen olmasaydın, bilemezdik sıcağın kıymetini,
Her şey zıddı ile kaimdir ilahi emirde,
Nice çelikler saklıdır paslanmış demirde.
Sen, Allah’ın vermiş olduğu emri işliyorsun,
Kalplere; sevgi ve mutluluk tohumları ekiyorsun,
Taş kalplilerin, kalplerini buz kesiyorsun.
Yazları ulaşılmaz oluyorsun,
Dağların doruklarına çadır kuruyorsun.
Kutuplardaki buzullarınla;
Dünyamızın can, kan damarı oluyorsun.
Hayat fışkırır yüksek dağlarından;
Ovalara, yaylalara, şehirlere, kasabalara…
Sen, yüce yaratıcının bize,
Vermiş olduğu bir nimetsin.
Senin beyazlığın kalpleri beyazlatmadıkça,
Senin çığların altında kalacağız,
Senin soğuğunla donacağız…
Gelin; bize verilen nimetin kıymetini bilelim,
Kalplerimizi onunla beyazlatalım…
22. 10. 2006
Akdağlar
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 10.2.2009 20:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!