Şimdi tutup birini sevecesin,
Sıkıntı verecek zamanla.
Oysa, anladığın birisi...
Seni anlayan,
Güveneceksin.
Bu gece sen uyurken,
Artık köleliğim bitti.
Prangalar koptu,
İpler ellerimi kesti.
Tarih şahidim olsun bu isyana,
Bundan sonra gönlüm,
Ben sana hep aynı pencereden baktım,
Çerçevesi işlemeli bir gözlüğün camından.
Gözlerim seçemezdi uzaklığı,
Her şey bulanık...
Bu yüzden bir masal uydurdum yalnızlığıma,
Sen, içimde bir heykel gibi,
Bilsem ki günah değil
Mil çekerdim gözlerime
Zaten bendeki görüntün
Artık bakılacak gibi değil
Olmadı yüreğimi dağlardım
Beni unut, senin ki bir rüya yada bir umut.
Benim kabuslarımda bitmemiş savaşlarım
Sabahlarımda beslenecek bir kaç kedi tavuk.
Sen beni unut, yarına kalmasın aşkların.
Beni unut, senin ki bir tutku bir kurtuluş.
Kim bilir neredesin…
Belki yatağına uzanmış kitap okuyorsundur,
Şu içinde rüzgarlı tepelerin olduğu.
Hani sen çok seversin ya sonbaharı
Oradan tahmin ettim…
Çok yorgunum bu akşam.
Üstelik karnım da aç.
Gözlerim dalıyor yıldızlara,
Düşlerime tutunuyorum.
Teraziyi bozan bir ağırlık,
Aşkımı kaybedince bende kendimi işe güce verdim.
Yük taşıyorum, insan taşıyorum gemilerde.
Ütelik o liman senin bu liman benim, kimin umurunda.
Bir tek yüreğimi taşımak çok ağır geliyor bana.
Bende söküp atıyorum güverteye, tekmeliyorum,
Susmuyor, üstelikte laf da anlamıyor, bağırıyor bana.
Ellerin ellerimde olsa
Şiirler yazardım avuçlarına
Mürekkep yalatır denizleri
Duaları nehirlere salardım
Nefesin yüzüme gelseydi
Emanet bakışın sende kalsa
Sözlerinin her biri yalan da olsa
Artık ne değişir
Kavuşmak yoksa zamanında
Yürek paslanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!