Kim bilir, kapanış hikâyemiz nasıl yazılır…
Belki bir akşam rüzgârının omzunda
sessizce çekiliriz bu hayatın sahnesinden.
Belki de bir çocuğun gözlerindeki umut kadar masum,
bir annenin yorgun elleri kadar gerçek bir iz bırakırız ardımızda.
Biz, bu toplumun yükünü omuzlayan insanlarız;
ekmeği bölüşen, acıyı paylaşan,
umut ile yoksulluğun arasında sıkışmış
ama yine de birbirine tutunan bir kalabalığız.
Kimi zaman yüzümüz soldu,
kimi zaman sesimiz kesildi;
yine de insan kalmanın onuruyla yürüdük bütün yolları.
Hepimiz biraz eksik geldik bu hayata,
kimi yoklukla büyüdü, kimi yalnızlıkla, kimi adaletsizlikle.
Ama eksiklerimizi birbirimize yaslanarak tamamladık.
Güldüğümüz günler kadar yandık,
düştüğümüz kadar ayağa kalktık
ve kimsenin gölgesine sığınmadan geçtik bu ömrü.
Bir gün vakit tamam olup da sahneden inerken,
kim bilir ne kalır geriye bizden?
Belki bir dostun hafızasında solmayan bir tebessüm,
belki bir çocuğun hatırladığı sıcak bir avuç,
belki de toplumun vicdanında yankı bırakan
küçük bir adalet arayışı…
Ne olursa olsun, tek bir cümlenin doğru kalmasını isterim:
“Görevini onurla tamamladı.”
Çalmadan, çırpmadan;
kimseyi ezmeden, kimseye boyun eğmeden;
zaferi değil, insanca yaşamayı seçerek.
Çünkü bizim hikâyemiz
büyük sözlerle değil, küçük iyiliklerle yazıldı.
Ve gün gelir de bu dünyadan çekilirsek,
ardımızdan bırakacağımız son söz
şu olsun isterim:
“Bu hayatta elimizde kalan tek şey onurumuzdu;
onu da yere düşürmeden ve gittik.”
Özgür düşünür
Ş. İdrisoğlu
Kayıt Tarihi : 15.12.2025 10:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayemiz




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!