Kanlı Davetiye
BİRİNCİ BAB
Gözlerinden akan sürmeyle yazdı gülün
Kelimeyi tevhidi ezeli hattat arş'a
Yörüngeleri bir çoban misali götüren
O büyük yağmurdan sonra
Ve dokundu
Dokunduğu gibi bir şiirin
Buruşuk bir kağıda
Her musluğa bir çocuk
Paramparça olmuş dudaklarıyla
Değildir koparılması bağrından evlatlarının
Günahkar ayaklarla çiğnenmesi değildir
Toprağı yarılacak kadar korkutan
Bir çarkın yankılanan sesidir
Çamurlu parmaklarda
Ve yedinci rengi çırpınır hayatın
Balık kokan urganlarda
Çırpınır son bakışında bir hattatın
İki ayet arasında ne varsa
Kurumuş çeşmelere sor soracaksan
Dünyaya ağırlığını bir damla suyun
Güven olmaz unutma testilere
Onlar ki faş etmiştir yerin sırlarını
Gök yüzlü şairlere
Kapılıp da bir yudum şarabın büyüsüne
Hangi deniz kızı bir sakaya inanır artık
Bir inilti duyulmaz hangi kitabede
Kalbinin en derin yerinden doğmazdı bir kadının
O büyük yağmurdan önce
Bir kapının eşiğine dökülmezdi bütün nehirler
Vurgun yemezdi bir baba
Daldırdıkça avuçlarını suya
Bu ne çaresizliktir böyle yarabbi
Tuz bile yoktur basılacak yaraya
Ve bir anne dolaşır asırlardır o şehirde
Dilinde acı bir ninni
Kucağında kaktüslerle
İKİNCİ BAB
Gitme
Ey arş'ın son küpesi dur gitme
Kuşları dinle
Onlar ki böyle ötmediler hiç
Ebrehe'den bu yana
Sessizlikle örtülü şu feryada kulak ver
İki nefes arasında bir ağ vardır yalnızca
Örümcekleri dinle
Alın alfabesini Süleyman'a bile öğretmediler
Ama sen gitme
Hakkı için duyduğun o ilk ezanın gitme
Takvimlerin ötesinden kopan
Şu meczup rüzgarı dinle
Gitme
Ey arş'ın son küpesi dur gitme
Bir düğün telaşı parlar iblisin gözlerinde
Yıldızlar da dökülüyor mevsimsiz
Gecenin içindeki gecede
Kuyularda tek damla desen ilham kalmadı
Fırçaya vurulacak gibi değil portre
Ne vakit mazimden kaçsam
Bir labirentte buluyorum kendimi
Öğütülen ömrümdür değirmenlerde
Ekmeklik bir yanı da yok hamurumun
Şafaksızdır bilir misiniz
Gecenin içindeki gece
Oraya bir güneşler defnedilir derdi eskiler
Bedensiz ölen çocuklar bir de
Gitme
Ey arş'ın son küpesi dur gitme
Onlar ki yelken yüreklidir
Ne batıklar saklıdır gülüşlerinde
Çember olmaz onların çizgisinden
Yeminleri kök tutmaz
Sana dur diyecektir
Dur
Yıldırım yüklü heybeler bir dile gelse
Sana dur diyecektir deprem soluklu atlar
Kar yağıyor şimdi kar
Haritanın dışında kalan çöllere
Ve bir ateşin mirasıdır bulutların bölüştüğü
Bir kardan adamın küçülen bedeninde
Cam fanusu kırdı kumlar dalga dalga gelir zaman
Dur gitme
O firavunu boğacak yok hiç bir asada derman
Dur gitme
Çatladı kristal küre yüzüstü düştü Süleyman
Dur gitme
Yılanların kuyruğuna güvercinler çan astı çan
Dur gitme
Feleğin kırbalarından kan gelmeye başladı kan
Dur gitme
Bir mumun verdiği sırla eridi Şam'da bir şamdan
Dur gitme
Bir akrebin gözlerine dökülür şimdi o çavlan
Dur gitme
Çekiyor bak yavaş yavaş tunç perdesini asuman
Dur gitme
Yıkanmadan gömülecek kıyamet gününde cihan
Dur gitme
Bir kılıç pasa tutulur kükrer arkandan bir aslan
Dur gitme
Gitme gül duruşlum gitme geriye dönmez o kervan
ÜÇÜNCÜ BAB
Öyle bir sustu
Öyle bir sustu ki gül
Kalple dudak arasını aşamadı mucize
Her susuş bir cenindir
Bir tufanın rahminde
Yalnız bu suskunluk
Hiç benzemiyor diğerlerine
Çünkü bir doğum hazırlığı
Görülmüyor göklerde
Ortada ne bir beşik var
Bir gemi ne de
Bu suskunluk yıldız mezarlıklarına benziyor
Karanlık bir teori bırakıyor geride
Bir de baharların sarıldığı bir yaprak
Sebebi hayat olmalı bu suskunluğun
Levlake levlak lema halaktul eflak
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Uçururken bir akbaba bir yarasaya bir haber
Bir gök taşı gibi düştü bir tebessüm bir saraya
Bir yetimin kalbindeki bir çatlaktan sızdı kevser
O gün altın bir tepside doğan on dörtlük bir aya
O sabah o çobanın
Kumlukta bulduğu
Ağzı bir abayla kapalı
O küpten çıktı
Bu yazmalar işte
Gül yapraklarına sarılı
Çığlıklarla birlikte
Kayıt Tarihi : 6.2.2009 09:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bab ne anlamda kullanılmış ola?
amacı ne acaba?
yoksa modaya uyup zamanı geriye döndürme hevesiyle mi?.
şiir aynı zamanda dile ve kültüre katkı yapma amaçlı değil mi.
şiir güzel şiir, hem de iyilerden.
BAB'lar mide bulandırıyor.
osmanlıca düzmecesini andırıyor.
o özentiler değil midir, sanatımızı, edebiyatımızı, dilimizi öksüz bırakan.
neden güzel türkçemiz hala bocalıyor.
neden filozofumuz yok, bilim insanımız, devlet insanımız yok.
dilimize ihanetimizden olmaya.
şiir kutluyorum
saygılar
i.durmuş
TÜM YORUMLAR (9)