Günü kurtarmayla geçiştirilen DÜN
Bu GÜNÜ doğurdu
Bu gününse, ne olacağı belli değil........
Sende kınalı kuzu idin
Bir gül gibi avuç içindeydin........
Gittiğin yer güzel
Güzel ama
Ölüm şeklin çok acı
Parçalamış vücudunu şarapnel parçaları............
Mehmet’im, kim reva gördü bunları sana?
Baksana!
Kalmadı lavların sarmadığı bina.............
Tutuştu duygularım bir nemrut aleviyle!
Ciğerim, elim, kolum
... YANIYORUM..................
Ellerini öperim ağıt yakan anaların.........
Bedelsiz bir şefkatle, başlarını okşarım
Sevgiye susamış yetimlerin.........
Göz yaşlarımla üstünü örterim
Kefensiz göçüp gitmişlerin........
Doldu taşıyor artık kan gölleri
Zalimlerin,arsız gülüşleri altında
Mazlumların, pörsük damarlarından akıttığı kanla.............
Halbuki bir çığlık olup inmeliydik, kahpelerin tepesine
Çatlamalıydı sineleri
Kıyamet görmüşe dönmeliydi, şerefsizler..........
İsrâfil’i,
Mühlet bitti ezanını okuyor zannetmeliydiler........
Olmadı, bağlı elimiz, YAPAMAYIZ
Biz onlar gibi, alçalamayız.............
Mezar olsun zâlime,
Doldurduğu kan gölleri............
Bu feryatlar, çıkacağımız ilk şafağın davetçisi
Alsın rüzgar, çehrelerden bu soğuk ateşi.......
Varsın, onlar sansınlar dünyayı ebedi
Cennet sömürenlerin de gelecektir bir gün cehennemi.........
Sen şehitsin
Kemiğine bağlanıp gönlünü unutanları kınama!
Mutlaka, akan kanının hesabı sorulacak!
Elbet, bir gün gerçek cennet,
SON GÜLENLERİN olacak! ..............
(DENEME)
19.10.2008
Şiiri ekleyen: Abdul Kadir Çelik
Şair : F. Sultan Çelik
Kayıt Tarihi : 19.10.2008 10:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
