Bu bir rüya olsa gerek
Ya da şaka..
Kanlıca bir manzara
Bir alımlı istanbul
Bir nefes sigara
Ya da nargile
Bu kaçıncı kır düşümü saçlarıma
Kaçıncı kuşak çatışması
Her şarkı bu kadar mı seni bana hatırlatıp,
Bu kadar mı canımı yakmalı
Yağmurun sesine bak,aşka davet ediyor diye,
Söylenmelimi dilimde mısralar
Bu kadar acı,olmazdı ayrılıklar
Ardında,doldurulamayan,boşluklar olmasaydı
Gel,gitler de boğulup,kaybolmalar
Geceye günaydın salmalar
Çığ olup,dağları yarmalar
Hiçte anlam bulmazdı
İlk yaz çiçeğinde gülümsemelerin
İlk öptüğün hasretin yastıktaki gölgesi
Duvarların vardı, panayır eğlencesi
Bir hüzünlü şarkının güftesi nefesin
Sonsuz olmak geçerdi usundan
Ellerinin yalnızladığı sonbaharlardan
Sen son şarkımın nakaratı
Boş odalarımın, beyaz anahtarı
Öyle güzelsin ki..
Aynaların kıskançtır,sana bakışları
Benimse içim,dışım acı
Yokluğun cehennem,azabı...
Alıp,Gittin Beni
Sanki mütakere gibi
Her Buluşmalarımdan
Koparttın gerçek hayatım akışından
Yazıp,çizdin ömrüm çeperini
Prangalar az geldi
Hep karanlığamı soyunmalıyım
Senin yokluğunla boğuşarak
Sesinde,kokunda sevişerek
Hep karanlığamı soyunmalıyım
Mum yakıptamı aramalıyım seni
Hani gözlerinin rengi
Seni sevmişsem
Bilki doğrudur
Kırmışsamda zaman,zaman
Bil ki suçum deil
Çocukluğumun işidir
Özleminle yanan yüreğimin
Aşk bitti....
Bitti......
Çünkü sevgili gitti
Yürek yitti
Bir gece geldi
Çok içkili bir gece
Sana desem ki
Duy biriciğim
Duy yürek sesimi
Şu anki hızlı hızlı nefesimi
Senin söylediğin iki kelimelik hezimetimi
İçim dışım sen sevdan
bu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp