Aşk ile sevda ile koşsan sevdam kollarıma
Nehir olup,sarmazmıyım ah seni yıllarıma
Baş tacım görüpte koymuşum seni şu bağrıma
Sen leylamsın ben mejnun alsan beni kollarına
Sevenin halinden bilirimki sevenler anlar
Nur olup,göklerden içime aksan
Tüm kötü ruhları,silipte atsan
Ömrümü kış iken ilkbahar yapsan
Ne olur, ay yüzlüm sevsen beni
Bilirsin her suyun görünmez dibi
Kaç para eder
Acı............
Kaç para.............
Ejnebi parasıyla, kaç para
Çektiğim acı kadar
Varmı ki, anlamı,ızdırabı
Ah bu diş ağrısı
Geceyi gün ortası yaşattığı
Bir zemheri,bir ağıstos sıcağına attığı
Aşkım narin ince teni yaktığı
Duyduğum da içim yaktı
Aşkım ağlamaklı
Mavi köşeydi, hep döndüğüm...
Denizin mavisi...
Okyanusun mavisi....
Derin mavi...
Gökkubbe mavisi..
Hep döndüğüm köşe
Sen suskunluğun yüzü
Hasretin gün aşırı iç çekimi
Durgun suların dönüp,dönüp kendi yüzünü öpüşü
Ve çakıl taşları
Her yıkanışta hoşnut ve bir başka topraklaşma
İşte bu senin derdin
Hasretim sana
Su gibi
Ekmek gibi
Suya hasret toprak gibi
Bir nefeslik hayat gibi hasret
Güne hasret
Hasretim sana…….!
Nehir olup,içimden akmak geliyor
Güneşi takmışım bağrıma..
Kanatlanıp, uçmak geliyor..
Rüzgar olup,ılgıt,ılgıt,esmek geliyor
Kara kaşım,kara gözüm nerdesin
Sevdim seni,tenim şimdi yeldesin
Susuz çölde,yüreğimde,güldesin
Geceleri meylerimde, dildesin
Kara dudum,kara sevdam nerdesin
Çağı yakalamak vardı
Avrupa-i bir yaşamla tanışmak
İnsanın insanca yaşama hakkı
Hep gelip,gidenin dilinde güzel sözler
Seçim meydanında vaatler vardı
Seçim sonrası yine ayni hikaye
bu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp