Durulmuş sular içinde,
Kürek çekiyorum amansız!
Vazgeçilmez of’lar merkezinde,
Deri döküyorum zararsız!
Rahmet dilekleri, diliyorum.
Adın çıkmış gazetede!
Gazete, günlük siyasi ama
Senin adın, malum ekinde!
Dergiler kapak yapmış seni!
Peşine düşmüş, medya dedektifleri
nazlı kızım ciğerparem
bilsen nasıl canım yanıyor
birlikte olamadığımız her dakika
________yüreğim acıyla hıçkırarak ağlıyor
gül çiçeğim karanfilim
Kapılar, açılıyor bir merakla!
Sorgusuz, tokmak tıklamalarına.
Kapılar, kapanıyor yüzüme.
Yağsız menteşe gıcırdamalarıyla!
Odalarda yaşanıyor, ışıksız muhabbetler.
bilmem kaç sayfa yazılacak romanın,
altmışsekizinci sayfasına kaydolmuşum!
onaltıncı satırından okunmaya başlanan eserin,
tam ortasında takılmışım!
ne süregelen delillere şahit oldum,
Bu aşka;
Canını bağışlamak
senin elinde!
Bense;
Sürünen nutukların,
Ela gözlerime bakıp da, beni hiç sevmezsen?
Cayır cayır yanıp, tutuşsan da ateşimle,
Seni sevmek istemiyorum dersen?
Ya aşık olmazsan? Kahrolmazsan benim için.
Adımı sayıklayıp da her gece, derin derin bakmazsan?
İlk tanıştığımızda öğretmenim,
Sizden çok korkmuştum!
Yeni ayrıldığım ana kucağından,
Ziyadesiyle memnun olmuştum!
Böyle anlatmamışlardı bana.
son bir umut, sevgi dolu sözlerini beklerken o gece
gurur dolu geri dönüşleri de hayal ediyordum her şeye rağmen.
değişmedi, sonunda özlem kokacak veda sözcüklerime olan kırgınlığım
gönülsüz/sıkılgan bir hoşçakal mırıldanmasını umut etmeden yaşayamadım..
“parmak uçlarımda hissettiğim o keskin soğuğu bile eritiyordu tuz basarcasına..”
Vahim mevzular bunlar kuzum!
Feda edilmez tek celsede..
Öyle iki el sallamasına,
Bir parmak şıkırtısına..
Köçeğin ziline yakışan,
Bir oryantalin dansına..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!