Gece karanlık ve katranlıktı anne
Sanki Sivas üstümüze yağıyordu
Gökte yıldızımız kayıyordu anne
Rüzgâr suskun, yüreğimiz yanıyordu
Yorgun ozan saza ağlıyordu anne
Tel elinde kopmuş dile geliyordu
Veysel gözlerimde susuyordu anne
Pir sultan darağacından bakıyordu
Yarın döşümüzde ölüyordu anne
Mazi hayal denizine dalıyordu
Ateş elimizde yanıyordu anne
Odalarımız duman, is kokuyordu
Kızıl dağda keklik uçuyordu anne
Avcı tuzak kurmuş ona şakıyordu
Çocuk kefen giymiş geliyordu anne
Kalabalık sol yanımda ağlıyordu
Efsaneler kalpte susuyordu anne
Elde susuyordu dilde susuyordu
Ağlayan bebekler susuyordu anne
Sokaklar yaşama al kan kusuyordu
Saçım perçem perçem yanıyordu anne
Gelinlik kınam elden dökülüyordu
Odalar yanık et kokuyordu anne
Sivas da güller goncada kuruyordu
Kuruyor anne gül kanda kuruyordu
Sivas sesiz ağlıyor çok sessiz anne
Kayıt Tarihi : 2.7.2011 16:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

'Sivas yanıyordu anne' tümcesiyle okuyucunun kendi isteğiyle vargısı amaçlanmış gibiydi. Bir yangın, kül ve duman, odaların ve caddelerin yangın kokusunda çizilmek istenen tablo bu olayla yakından ilişkili olmalı diye düşünürken şiirin içindeki gizemli vargıya karanlıkla aydınlığın, bilinçle bilinçsizliğin serzeniş olarak dile getirilmesindeki amaç toplumsal yaklaşımın önünü aydınlığa doğru yönlendirmek isteği oluyordu. Çalışmanızı duyarlılıkla okudum. Emeğinizi kutluyorum. Bu güzel şiiri özel antolojime aldım ve tam puan vererek başarılı çalışmalar dileğimi sunuyorum.
selamlarımla ..ANT+10
TÜM YORUMLAR (15)