Kalkanlı Halil
Liman
bir sahneydi
suyun içinde çakıllardan
düze kurulmuş Halil’in sofrası
kalkanlı Halil’in
sakalından her tel
limana üç direkli iki direkli tek direkli ve direksiz
yelkenliler çeker dümensiz
düğümleri reyhan köklerinden
bir kadın eli gibi okşandıkça kokan
Halil Usta ne biçer?
Denizden atlas
Atlaslardan gömlek
iliksiz mor kopçasız
Gölgelerden serinlik biçer.
Gökyüzünün
altından bir yol geçer
kalkan
gergin bir tel gibi
yangın taş kokar
asfalt ve gelincik kokusu
gerdana takılmış oyalı yazmanın suyu gibi
kaş’tan bulutlara giden bir yol gibi
yolcusundur begonvil
dolanmış tenine mor.
Gömleğin Halil Ustadan
Eteklerin karanfil.
Halil usta ne içer?
tabakta zeytin yağı temmuz içer
evler
yekpare Likya mozaiklerinden
gecenin renginde
balıklar yosunlar ve kayalıklar güney
tuzlu esintilerin akşam kapısı
Kalkanlı Halil şimdi ne yapar?
Aya bakar güne bakar
İnsan olan ona bakar.
MEHMET ZEKİ GEZİCİ
Mehmet Zeki GeziciKayıt Tarihi : 21.12.2009 09:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!