Gözün gördüğü her şeye bakmak değil, gönlün baktığı her şeyi görmektedir marifet. Ardına kadar açık kapının aralığından mutluluğa kanat çırpmak varken, hafif aralık pencerenin arkasından hüzne göz kırpmakta ne demek? !
Etme! Eyleme! Füruzan bakışlı yarınlara, menekşe desenli rengârenk umutlarını serpiştir. Ve sonra bir “âmin” çek edilmiş ve edilecek bütün dualarına. Çünkü ömrün kısa; ve gönlünü aç gönlünde yer açmaya çalışanlara!
Hiçbir yazıya konu edilmemiş cümlelerin olsun hayatta. Ve yarına yürüdüğün bir hayat arkadaşın olsun mutlaka yanında. Sen yürürsen o koşsun ve seni ömrünün en güzel mükâfatına ulaştırsın. Cennet kapılarını birlikte arala mesela ve o aralıktan içeriye birlikte gir koşar adımlarınla.
Boşver şimdi yüreğine attığın çizgileri. Ömrünün en güzel cümlelerini yazmak için beyaz bir sayfa aç kalbinde. Ve her cümlenin sonuna da bir virgül koymayı ihmal etme. Noktaların olmasın asla cümlelerinde. Mutlaka her sayfanın altına imzanı at ki; açtığın sayfaların sahibi olmak isteyen birisi çıkabilir karşına çünkü.
Sen durmak istiyorsun. Durma! Çünkü ömür çok kısa; ve gönlünü aç kalbinde yer açmaya çalışanlara! Saatler gün olduğunda ve günler yılları kovaladığında bir enkaz bırakma arkanda. Ardına baktığında gördüğün bir çift göz varsa, pervasız olma. Eğer ruhunda yangınlar çıkmışsa, hesabını sorma. Bilmelisin ki ömrün çok kısa. Bunun için gönlünde bir yer aç orda yaşamaya çalışanlara. Gönlünden bir yer ver orda yaşlanmaya çalışanlara… Ve gönlünde bir ışık yak, aydınlığınla parlamaya çalışanlara…
Şimdi gönlünü bu tarafa çevir. Çünkü marifet gözün gördüğü her şeye bakmak değil; gönlün baktığı her şeyi görmektir. Ve gönlüm gözünün demine hasrettir. Vesselam!
Muaz KalaycıKayıt Tarihi : 5.12.2011 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!