İzniğin Gölgesi, saçlarına değmişti,
Köprüden geçerken gözlerin gülmüştü.
Eskişehir’in sokakları hâlâ taşır izimizi,
Bir çay bahçesinde kalan kahkahamızı.
Eskişehir’in sokakları hâlâ taşır izimizi,
Bir çay bahçesinde kalan kahkahamızı.
Şimdi uzağım, ama kalbim hep orada,
Zamanın sustuğu, anıların durduğu anda.
Hasretim büyür her akşam yıldızlarla,
Adını söylemeden, ben sana yanarım hala.
Bir istasyon sessizliği, vedanın gölgesi,
Çantanda saklı kalmış yarım bir hevesi.
Mazi, aynalarda gösterir yüzünü,
Ne yana baksam karşımda özlemin nefesi.
Şimdi uzağım, ama kalbim hep orada,
Zamanın sustuğu, anıların durduğu anda.
Hasretim büyür her akşam yıldızlarla,
Adını söylemeden, ben sana yanarım hala.
Bir tren düdüğü çalar, kalbim titrer yeniden,
Her kuşun sesi getirir seni, giden o günden.
Gökyüzü saklar benden, ben ise saklayamam,
Bir şehir, bir hatıra, sensiz tamamlanmayan.
Bilecik’ten Eskişehir’e, yollar sessiz şimdi,
Gülüşün saklı kaldı, kalbimden silinmedi.
Maziyle konuşurum, sanki sen yanımdaymışsın,
Adını duymadan herkes, ben seni anlatmışım.
Kayıt Tarihi : 18.8.2025 16:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!