Kâinat ayna oldu, seyre daldım özümü,
Sevda ateşi yaktım, unutturdum közümü,
Hakikat yoldaş sandım, söylediğim sözümü,
Geçtim dünyanın yüce ve ulu dağlarından.
Toprakta arar yâri, o vefalı yoldaştan,
Suda seyrettim bendi, o çatlayan bir taştan,
Ayıramam kendimi, gözümdeki o yaştan,
İçtim hayatın tatlı o cennet bağlarından.
Bülbül güle getiren, o ilahi nağmedir,
Mecnun çöle düşüren, Leyla'daki sevdadır,
Kul menzile yetiren, Yaradan'a duadır,
Ders aldım tarihin o nice şan çağlarından.
Gördüğüm fani dünya, bir gölgedir âlemin,
Yazdığım her mısra, harf bir zerredir kalemin,
Çektiğim bu çileler, sızısıdır elemin,
Kandım hikmetin engin, o gür pınarlarından.
Gençliğim rüzgâr oldu, aştım nice belleri,
Ömrüm yaprağı soldu, geçtim gurbet elleri,
Gözün pınarı doldu, kuruttum tüm gölleri,
Yüzdüm kaderin coşkun, o akan sularından.
Ne handa konaklarım, ne mülke bel bağlarım,
Dostun selamı için, yüreğimi dağlarım,
Haksız görürsem eğer, seller gibi çağlarım,
İndim gönlümün olan, o yüce yarlarından.
Karınca misaliyim, hiç yorgunluk bilmeden,
Damlayım derya için, hiç kuruyup solmadan,
Neferim bu davada, hiç geride kalmadan,
Haberdarım ezelin, o gizli sırlarından.
Akşam rengi karardı, geldi hicran zamanı,
Felek hükmü sarardı, geçti ömrün harmanı,
Hekimin yok dermanı, bulunmaz hiç amanı,
Vazgeçtim dünyanın bu, bütün o varlarından.
Hasan, sözünü tartar, bir bilene danışır,
Gönlü engin ve zengin, deryalarla yarışır,
Hecede mana arar, evren ile barışır,
Ayrılmam sevginin nurlu, kutlu yollarından...
Hasan Belek
22 Eylül 25
Paris
Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 22.9.2025 14:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)