Kahve mi, Çay mı?
Kahve dedi ki bir gün:
“Ben onun sabahı olurum.
Uykusundan ilk beni ister,
acı halimi bile sever.”
Çay güldü usulca:
“Sen uyanıklık verirsin belki,
ama ben huzur getiririm.
Seninle düşünen, benimle konuşur.”
Kahve burun kıvırdı:
“Ben kırk yıl hatırı olanım!”
Çay ise bardaktan süzülerek:
“Ben de gönülde kalanım…”
Kahve:
“Ben özel fincanda sunulurum,
mürekkep gibi derinim!”
Çay:
“Ben en sade bardağa yakışırım,
cam gibi şeffafım.”
Kahve:
“Yalnızken beni arar.”
Çay:
“Kalabalıkta beni sorar.”
Kahve, kahkaha attı sonra:
“Onsuz da içilirim ben!”
Çay gözlerini kıstı:
“Ben onunla demlenirim sadece.”
İkisi de sustu bir an…
Çünkü kapıdan biri girdi:
Yorgun, düşünceli, sessiz.
Önce kahveyi aldı eline.
Sonra çaya döndü, bardağı sımsıkı sardı elleriyle.
Ve usulca mırıldandı:
“Kahve düşünceme iyi gelir…
Ama çay… çay kalbime dokunur.”
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 04:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!