Ağır olan fincanın dibindeki telve miydi yoksa falı mıydı bilmiyorum...
Ama ne olursa olsun hiç unutmuyordum saklambaç oynadığım çocukların isimlerini.
Ve ellerini... Beni sobelemeye hazır.
Saat kaçtı bilmiyorum, uyanmıştım uykudan. Saate bakmayada lüzum görmemiştim zaten. Zaten güneşte yoktu.
Akşam mıydı yoksa sabahın son karanlığı mıydı bilmiyorum, uyanmıştım işte bir vakit.
Ve bir bardak suyla temizlerken ciğerlerimi, beynimin en nikotinsiz kısmına sızan adını çıkarmaya çalışıyordum sessizce ve senden habersiz.
Bir türkü yak...
Yanık bir türkü yak
Hüznünden kainat ağlasın
Beni anlatsın
Sen ol nağmelerde
Yankılansın dağ doruklarında
Devamını Oku
Yanık bir türkü yak
Hüznünden kainat ağlasın
Beni anlatsın
Sen ol nağmelerde
Yankılansın dağ doruklarında




'KAHVE'
ÇOK GÜZEL,SEN GÜZEL SESLENDİRMEK :))TEŞEKKÜR EDİYORUM
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta