Arkası gelmez bir aldanışa,
Kendimi inandırıyorum her gün yeniden.
Benjamin Button’a benziyorum bazen,
“Elbet bir gün buluşacağız ”diye,
Söylenirken Zeki Müren.
İçimde rotasız bir gemi ile
Şiir tortularında yitip gidiyorum…
/
Uzak…
Bilinmez bir iklimde,
Zamanı kaybedenler oturuyor,
Köhne köşelerde…
Azrail uğramaz sanıyorlar,
Her sarsıldığında toprak,
Nasılsa kurbanını kendi seçiyor…
/
Kendine kör bakışlar içindeyim,
Kalbimin mercan kayalıklarının üstünde,
Yetim türküleri söylüyorum.
Kör kütük devrilirken mesafeler,
Kanadıkça yüreği anlıyor insan,
“Gözden uzak olan
Gönülden uzak…”
/
Bazen sensizliğini düşünüyorum,
Her aykırı fikrin derinliğinde,
Gelesi yok oluyor korkuların,
Kağıtların anlamadığı,
Kalemin yazamadığı şeyler geçiyor aklımdan.
“Vefa”denen boyunduruğa,
“Çile”çekerek katlanıyorum…
/
Artık her kavuşma bir idam sehpasıdır,
Zamana vurulan cenderedir bana İstanbul.
Ezgisinde yiten umutlarını çiğnerim sokaklarında,
İçinde günbegün doğup duran acılara mirasçı.
İçim ölü insan mezarlığı,
Sen öldüğünden beri,
Herkes öldü içimde…
/
Gökyüzünden suretimize inen zebaniler var,
Ruhumu cehennemimde kabzediyorlar,
Ruhlarımızın gölgesinde yitiyor isyanlarım,
Mozart’ın kırkıncı senfonisinde,
Tükeniyor anlatacaklarım.
Soğuk bir tebessüm bırakırken, kalbime bakışların,
Yıkılıyorum, artık taşımıyor ayaklarım…
Âdem Efiloğlu
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!