Kaf Dağı'nın arkası derler masallarda, ulaşılmaz bir yer vardır;
Anka'nın yuva yaptığı, sarp tepelerde rüzgarın ıslık çaldığı.
Fişekliği göğsünde, kaması belinde bir Çerkez delikanlısı;
Kalpağı başında, bastonu elinde, yüz üç yaşındaki ihtiyar...
Atları doludizgin, dörtnala koşturur, onlarca milletten insan;
Sanki kayar gibi yürür incecik belli, uzun boylu, narin kızlar.
Yaylalarda bal yapar yaban arıları, çiçekten çiçeğe konan.
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta