Haddini, hukukunu değerini bilerek
Adam gibi yaşayarak bu dünyada dürüstçe
Kalbini dost'a emanet bırakıp bir şafak vakti
Gün boğmuşken geceyi aydınlığında
Bir kuş cıvıltısında, bir seher yelinde
Gitmeli insan ardına bakmadan sessizce.
Makamlara bağlamadan yürek telini
Yutarak, yutkunarak tüm kem sözleri
Bir mütebessim yüz bırakarak arkasında
İçine çekerek tüm kirli nefesleri
Kırmadan ve dökmeden tüm kalpleri
Bir ağıta konu olmadan, hüzünlenmeden
Ağyar sözüne aldırmadan, darılmadan, küsmeden
Kalbi kırık, yüreği buruk olsada hissettirmeden
Bülbüller uykuya dalmışken, yorulmuşken
Gonca güle duyurmadan adımları,
Yavaşça gitmeli insan sessizce
Gürültü, patırtı ya yer vermeden
Ürkütmeden, kırmadan, dökmeden
Uygun bir dille anlatarak kendini, halini, ahvalini
Süzgün bakışların nazarından kaçarak
Hüzünlü kalplere değdirmeden gözlerini
Yangın yerine dönmüş tüm yüreklere
Damla damla su serperken hüzünler
Gitmeli insan sessizce bazen ezber bozarak.
Gözyaşlarını avucunda saklayarak gitmeli
Kilit vurarak tüm vurgun yemiş duygulara
Ağlayarak, ağlayarak yalın ayak
Dünyalık adına ne varsa üstünde
Sıyırıp atarak, tüm libasları bir bir üzerinden
Karda ayrık ayrık izler bırakarak sağa sola
Beyazlara bürünerek, bem beyaz ve lekesizce
Temiz olarak, pir-ü pak olup arınarak tüm kirlerden
Tövbe ederek tüm günahlara, pişmanlık duyarak
Gitmeli insan veda ederek belkide sessizce.
Kayıt Tarihi : 5.12.2019 21:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir güz hikayesi.. Artık gitme vakti

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!