Kuşlar!
Söyleyin bana
Siz de hiç sevmediniz mi?
Ölesiye bağlanmadınız mı bir güzele?
Beklemediniz mi yıllar yılı o mahzun sevgiliyi?
Hiç ağlamadınız mı umutsuzluk kapınızı çalınca?
Sensizliğin zehri içime akar
Bir yanardağ gibi kalbimi yakar
Resimler yalancı; sen olmayınca
Gözlerim gözüne boşuna bakar.
(04.11.1998-Birecik)
Adını hiç bilmediğim bir yerde…
Hüzünlü bir sonbahar gecesi
Her anını dolu dolu yaşamak istiyorum
Herkes uyurken ben seni, tek seni düşünüyorum
Derken hatıralar canlanıyor gözümde
Ve ben maziyle dans ediyorum
Yine zonklatıyorsun beynimi,
Anlatılamayan oluveriyorsun bir anda bunca anlattıklarım arasında,
Göçün, için için yakıyor hücrelerimi,
Bilinmez yollara sapıyorsun yüreğimde...
Nereye soramıyorum!
Dur diyemiyorum!
Bir defa aniden doğdun rüyama
Karanlık gecede bir yıldız gibi,
Fark etmeden girdin sessiz dünyama,
Götürdün kalbimi bir hırsız gibi,
Değişti hayatım o günden beri
Doğru değilmiş bu sözlerin,
Halbuki candan inanmıştım.
Meğer yalancıymış gözlerin,
Beni seviyorsun sanmıştım.
Bağlanmıştım sana gönülden,
Her şey madde değildir elbet bir gün anlarsın,
Öyle şeyler vardır ki, parayla alamazsın.
(29.07.1997-Birecik)
Bil ki ey sevgili şu garip kırgın,
Ölse de sözünden dönmeyecektir.
Biçare kalbinde çıkan şu yangın,
Kıyamet kopsa da sönmeyecektir!
El alem içinde gülse de yüzü,
Ey Fırat! Bugün yine hüzünlüsün,
Gizem dolu geçmişinle akarsın,
Kiminin sevdiğisin; güldürürsün,
Kiminin de yuvasını yıkarsın.
Görüyorum ki mücadeleci ruhun kalmamış
Dünyadan elini ayağını çekmiş gibisin be çiçeğim...
Küsmüşsün insanlara,
Bakmıyorsun hiçbir yüze,
Güvenmiyorsun kimseye
Neden be kır çiçeğim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!