Bırak, uzvun da ölüme dinleneyim
Ardışık günlerin seherindeyim
Halen bıraktığın gölgendeyim
Dinle, bilmem senin için neyim
Bırak, yanık izmarit külündeyim
Sevdayı kalpte taşıyana
Fâni dünyada mecnun denir
Senin olmadığın bu ömre
Gel gör ki yaşamak mı denir
Hor görüp de kötülük etme
İçinde ne savaş vardır garibin
Yüzünü çevirip de yanından geçme
Ruhu içinde saklı garibin
Ekmeğe muhtaç olur durmadan
Sen yıktın gönül hanemi
Asıl ordaydı aşkın önemi
Bana bıraktığın derdi, kederi
Hiç bakmadın ki göresin
Seven insan böyle etmezmiş
Gölgemin karanlığı eşiğinde durdum ya
Tutsağında kaldığım ardın sıra matem ya
Gülemem ki, hülyada şu sensiz zamana ya
Bir yere varır mıyım onu bilmiyorum ya
Hicranın bıraktığı şu soğuk rüzgar var ya
Sendin her gece kulaklarıma sızan
Belki karanlıktır ışıkları yayan
Soluk mavi noktanın altında kalan
Bir tek aynaların içinde salınan
Sendin geceye ak köpükle yazılan
İsmuni yazacağum yar
Kalbumun bağlarina yar
Kalbumun bağina yar
Kalbumun bağlarina yar
Gelmezsen gelurmiyum yar
İki kaşın arasında kalmışım
Aşkı kalbimdeki senle tatmışım
Bu hayatta yalnızlığı bilmem de
Sevgi ve tutkuyu sende tatmışım
Sen ki kalbimi gül bahçesi edensin
Şimdi gelip de neden ayrılık edersin
Bu kalp vurulmuş kara sevdaya bir kez
Şimdi kalkıp da kalbini sök mü dersin
Dökülmüş olsa da yapraklar ömrümden
Baharlar gelmiş olsa da gözümden
Teninden geçmiş rüzgarlar varken içimden
Meltemlere küsemem mevsimlere küsemem
Bu gece parlamıyorsa yıldızlar senden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!