Güneş gibi doğdun karanlık göğüme,
Ay gibi uzak ama yakın düşlerime.
Her nefesimde gizli adın içimde,
Kalbime dokunan meleksin sevdiğim.
Savruldum rüzgâra, yolumu kaybettim,
Siz konuşurken,
gözlerinizden yansıyan ışık
geceyi utandırdı —
ben ise sadece sustum,
bir kelime daha söyleseniz,
kalbim dile gelirdi.
Okumayı yeni öğrenmiş gibi
Hiç durmadan kitap okuyorum,
Sanki okuduğum her kitap
Bana seni anlatıyor,
Onlar anlatıyor ben dinliyorum
Hiç durmadan okuyorum
Gökyüzü sessiz,
içimde fırtına,
Umutlar kayıp,
düşler ardında.
Her adımda yara,
Karanlık bir köşede,
Bir ben varım, bir de sen.
Acı çeken bu gönlüme geçmez sözüm,
Akrebi, yelkovan kovalamakta.
Yavaş yavaş uyanmakta güneş,
Soğuk sokaklarda tarifsiz sıcaklıklar.
Bir ses yükselmekte (poğaaaçaaaaaciiiee)
Kimsesiz çocuklar ’da bir hüzün.
Hüsran içinde Hüdai rüzgâr,
Çığlıklarla kararmakta sema,
Yeryüzü bazalt kaplı,
Siyanür karışmış, amorf olmuş deniz.
Semaforlar çaresiz hapsolan maviliğe,
Hâlbuki gülümsemesi yeterdi,
Gökyüzü sessiz, içimde fırtına.
Kaybolmuş umutlar, düşlerin ardında.
Her yerde bir yara, kalbimde bir sızı var,
Sen yoksun yanımda, derin bir yalnızlık var
Rüzgarla savrulan, kırık düşlerim var.
Göğsümde yarım kalmış bir cümle gibiyim,
Noktasını koymadan susmuş bir şair.
Senin sessizliğinde büyüyen boşluk,
Ruhumda yankılanan sonsuz bir dehliz.
Keşke sevsen…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!