Seni özlemek anlatılır mı?
Anlatamıyorsun...
Dibini görüyorsun yokluğunun,
Anlatamıyorsun.
Mesela tam çay içerken,
Bir şarkı çalıyor seni anlatan.
Bırak dağınık kalsın virane kalbim,
Sensizlik ve ben mutluyuz böyle.
Gelişin gibi dağıtacak gidişin,
Toplamaya ne gerek var o halde söyle.
Ne kendini kandır, nede beni.
Ben bir adam sevdim
Simsiyah gözleri vardı
O gözler benim karanlığımdı...
Ben bir adam sevdim
Bembeyaz bir teni vardı
Sabah olmuş farketmemişim,
Cenaze evi kadar hüzünlü yüreğim.
Söylemek istediğim onca şey varken sana,
Dudaklarım mühürlü çıkmıyor sesim.
Sessizliği bölen ayak sesim,
Hiç unutmuyorum,
Bir perşembe günü saat 3 suları.
Bir kafede oturmuş onu bekliyordum.
Sonra hiç tanımadığım sen,
İzin dahi almayıp karşıma geçtin.
Elini uzatmıştın samimiyetle,
Onun gülüşüyle hayat bulan ben,
onun gözyaşıyla ölüyorum derdim.
''Ölemiyormuş meğer insan.''
Ölünmüyor, fazla doz acıdan.
Doyamadığım sabah uykumsun sen,
Uyanmak istemediğim tatlı rüyam.
Önce kirpiklerin aralanıyor,
Bir daha aşık oluyorum gözlerine.
Sonra hafifçe kıvrılan dudağın,
Gülüşünden öperim seni kadın.
Sizin hiç sevdiğiniz öldü mü?
Benim öldü.
Siz hiç bir telefon numarasına bakıp,
Saatlerce ağladınız mı?
Ben ağladım.
Hala numarası rehberimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!