Döndüm durdum .
Unutmuş ve unutulmuş gibi .
Nefes bile almadan.
Takdir almadığımız bu sefil cümbüşte ,
Ne severmişiz ölmeyi anne.
herhangi bir kuşluk vaktinde.
daha çok kırmızıydık,
belki daha çok fıstık yeşili anne.
Yanaklarımız…
Eflatunlar katalım.
sen hangi renk dersen.
Kaybolalım mı biraz ?
Sen nereye istersen .
Vallahi,
şimdi bizi yalnız komak var anne.
Tıpkı son nefes gibi…
Üç koca vitrin devrildi şimdi.
Boylu Poslu.
Sessizce ağırlaşıyoruz.
Ayrılıktan betimiz benzimiz soluyor dediğin gibi anne.
Daha çok sigara yaktırıyor ,
Daha çok susuyorum.
gündüzün gece olduğu vakitlerde,
Oldukça ateşimiz varken,
50 kilo bedenim, tonlarca ağırlaşan ruhumu taşıyamıyorum .
Bi şansımız daha olsaydı
Ateşli başımda ılık ellerini isterdim.
Damağımda mercimek çorbanı, yaptığın ekmeği…
Tadı ,göz yaşların ve hafif gülümsemenden…
Bi şansımız daha olsaydı anne
Sırtındaki kamburu paylaşmak isterdim.
dörde bölerdik.
Gocunmadan etmeden.
Aç kalıp mutlu olmak gibi.
Hep yaptığımız gibi.
Ve anne,
Kalbim çok hasta
artık ruhum ise hep aç.
Anne bi şansım daha olsaydı
Güneşin doğduğu dünyaların da olmalıydı senin…
Kayıt Tarihi : 30.4.2025 22:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçirdiğim özlem dolu günler, buram buram burnumda tütüyor annem. Bi çorba içinde seni hatırlıyorum önce bi göz yaşı damlıyor daha sonra bi gülümseme alıyor beni. Herkese öyle çok gülüyorum ki. Kimse annemin kine benzemiyor malzemesiz ama mutluluğu zengin bi çorba arıyorum… Bugün de boğazıma oturdu bu çorba anne.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!