ölülerini şiirle yıkayan ilkel bir kabile düşü
tüm günahlara kapı aralayan allahla düello telaşı
gibi sevdim desem saçlarındaki kırıkları
hiç lik tahtına oturan mitolojik tanrıların
soyut tutkusuna sardım cam kenarı yolculukları
ben ki her dağ başında,her yolculukta
bir kez daha doğup ölen,döl yatağı intiharı
kendi rengini aforoz etmiş siyah beyaz film karesiyiz
ve adın adımın yanına tüm dillerde yazılan
çeviri hatası şimdi kadın
omuzlarından akıyor gözyaşların
ve ben tanrıyla rulet oynadım
çocukluğumun karlı ilkokul sancılarında
şimdi git ayakların coğrafyamın
bir metrekaresinde iz bırakmasın
git şimdi,hiçbir ölüm çocuk doğurmasın
adını bir şarap mahzeninin gizli sığınağında yitirdim
ellerimi uzattığım hiçbir kadının cesedi
yeniden doğurmuyor beni git.
ülkem giyotinle idam edilmesin ayaklarında
bedenini kelimelerle yakmak istediğim kadınlardır
beni yeniden doğuran küllerinden
via vigilandum
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 14:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!