eureka, buldum
dört çeşit insan var;
gerçekten aptal olanlar,
aptal olup akıllı gibi davrananlar,
akıllı olup aptal gibi davrananlar ve
gerçekten akıllı olanlar.
nerede arap bacı’lı kare mabel çikletleri
şemsiye çikolatalar
jelatini defter arası çokomeller
okul kooperatifinin bayat simitleri
simit tepsisinin sonu susamlar
japon-kale mahalle maçlarının
gecenin karanlığından
ayarsam keni karanlığıma
küçük nikotin çocuklara sarılırım hemen
yakıp loş ışıklarını
salıverirler buhranın isini ciğerlerme…
ruhumdansa kirlensin ciğerlerim umrumda değil.
bir sürü insan, adını bilmediğim
bir sürü insan, adımı bilen
bir sürü insan, derdini bildiğim
bir sürü insan, derdimi bilmeyen
bir sürü insan, pek azı dürüst
bir sürü insan, tek tük insan olan
bunca yıl yürüttün beni
hep kaldırımın kenarından
hiç mi aklına gelmedi
ya düşseydim ha?
ya düşseydim de,
ben sadece seni düşünerek uykuma dalıyorum,
hayattan ancak böyle zevk alıyorum,
yıllar sonra hala böyle düşündürdüğün için bana,
bu gece yine sana aşık uyuyorum…
AKS'05
bir kuyruklu yalanı yaşıyorum
yıllardır kendimden kaçıyorum
kendimi terketmek de zor ama
sonunda yılana kucak açıyorum
gidip gelmeler, durup kalkmalar
hani bu gece bana sarılıp sıkıca
küçük başını koydun ya omzuma
keşke dursaydı yorgun dünya
ve bin yıl sürseydi o beş dakika
hani aniden kalbim sıkışıverdi ya
bir kabuk bağlamış ki hüznümü
sorma kalkmaz bir türlü
en son ne zaman ağladım acaba?
şöyle kana kana, şöyle salya sümük
şöyle dişlerimi sıkmadan rahat rahat
içimde bir sıkıntı vardı ki sormayın
böyle bir kabına sığmama
bir limitlerinden taşma, daralma
itivermiştim kendimi dünyaya
daha ilk nefesimde pişman olmuştum
ağlayıvermiştim kabama inen şaplakla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!