Bitmeyecek bir gurur var içimde artık
Bir gün sana sevgilim demek için
Hasret biter elbette bir gün
Gurur bitmez bende, ve ikimizde
Bir gün öyle oynarım ki demiştim
Ölürken yaşamayı bilen ben
kitabım çıkmadan yok sattı
Seni sevdiğimi bilen ben
içimdeki sıkıntıları ucuz sattı
Beni sevdiğini bilen ben
İpeğin saldırısı, bir ölü, bir yaralı
Çakıltaşı yaralandı
Diğeri yaşlandı, mezarı taşlı taşlı
Keşfedilmemiş taşlar, göz göze…
Yediğim kıymalı, içtiğim zararlı
İkinci düşüncem
İmkansızı sevdiğim
Benimle oynayan
Benimle yaşayan
Tadını alamadığım, imkansız
Sessizce dururlardı ikisi,
Anlaşırlardı, karıştırırdık ikisini,
Birisi tatlılığıyla, birisi duruşuyla etkiledi, hepimizi
Bir gün geldi, ikiz olmadıklarını öğrendiler.
Hatta kanın yere düşercesine.
Birisi sola, birisi sağa geçti artık.
Bir gün şöhret olacağımı söylerim,
Tıpkı beni izlemeye geldiğin gibi
Önce aldırmayacaksın sen,
Sevineceksin belki de, hem de çok
beni farklı farklı yerlerde görmeye...
Ama bir gün daha çok şöhret olmakla beraber,
Sabahları güneşin vurduğu bir evin odası
Memleketimden uzak, soğuk mu? Sıcak mı? ..
Uçan martı yoktur, başkaları uçsada
Rüzgar; balkondan gelir, merak etmeyin
Şiirlerimin değiştiğini anladığım “o an”dır
Perdeyi açıyorum
Hiç gelmediği durakta
Belki dolmuş bekler diye
Karşı yola bakıyorum
Belki babasıyla otomobil kazası yapar diye
Perdeyi kapatıp düşünüyorum
Saat on bir surlarıydı
Aşk acısı başladı
Sanki saat on surlarında yok muydu?
Sanki saat yedi on beş gibi yok muydu?
Ya da sabah on bir gibi
Aşk acısı, ne zamanı var ne tarihi
Yapayalnızdım, yapayalnızım
En acısı, en tatlısı; yaşadım
Yollar benim oldu
kaldırımlar benim
rüzgar bir benimdi bir senin
balkondu bu oyunun mekanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!