İzmit; körfezin ebedi tahtına kurulmuş,
Bahtı kara kendi güzeller güzeli şehrim.
Efsunlu ufukları gün batımı,
Dudaklarını kızıl renge boyamış.
Şuh endamı coşkulu gecelerde,
Aşıkların hoyrat ellerinde hırpalanmış!
Öfkesi derin, intikamın zelzelesi koynunda!
Nice medeniyetler yanmış yıkılmış!
İzmit; huzurlu koylarında limanlar,
Ana kucağı şefkatinde
Yükünü, yolcusuyla gemileri ağırlar.
Kartepe, Samanlı daha nice dağında
Salınır gür ormanlardan saçları,
Kestane, meşe, gürgen, çınar
Körfezin ılık meltemi İzmit’in saçlarını tarar.
İzmit; körfezin zarif mücevheri,
Işıltılı göz alıcı gerdanlığı.
Başı belalı, dağları dumanlı
Talipleri eli kanlı!
Her taşında hüzün ve gözyaşı var.
Uğrunda cana kıyılmış!
Yakılmış, varlığı yağmalanmış!
Dünyası başına yıkılmış şehrim!
İzmit; kapısının bir kanadı Anadolu
Diğer kanadı açık Trakya’ya
Sırtında rayları, yolları,
Koylarında limanları;
Dünyanın yükü taşınır,
El verir insanları, yol verir dağları
Bereketli ovaları, serin yaylaları
Yeryüzünde cennetin;
Emsali mekânı şehir.
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 17:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!