İyilik ve kötülük Şiiri - Hamza Aksaçlı

Atlarım çarpıtılıyor çarpık, bir heyeti bekliyorum
Bir heyeti bekliyorum, talepkar olarak kalbimi yarıp bakmamaya, âh
Oysa misallerle gösterir kendini yüce hakikati fikrimin
Oysa suretâ söylense de bir sevgi hakikatine dönerya sonra belki
Hüküm aşk oldukça, aşıklıktan ayrı olsun hiç mümkün mü sahibi?

Konuşmak imkanı olmadığından savaşla çözedurduk biz de, yaşasın bu çare
Bir tarih teorisi inşaa ediyorum bak sade bizim için işte
Tarihe gömülmüş uzak manzaralardan kolayca geçebildiysek de
tâ ki yanıbaşımızda bitince bir travmaya dönüşür biraz
Bir tohum gibi günü gelir çatlarya duyarsınya
O zehirli sarmaşık beni sarıp sarmalar ana gibi, kanım çekilir hemen orda

Bir silsile gibi seni sevmek, bir silsile, bir silsile, ilâ âhir
Bahçemden baharımı anla demiş şair
Bu da bir nevi bir savaşmak biçimidir canım bizim gibilere has
Asmalar altından bakıyorum kulaç atıyormuşum gibi oksijen içinde şuursuzca
Yarım bırakma, adımı tamamla
Yarım bırakma, adımı tamamla
Yerini bulur senden ibaret garip bi' sızı

Eğer bi' gün izin verirlerse Zinnûre hani olur da verirlerse
Kabirden kabre yazar gönderirim ben de uzun, bir yörük çalgısı eşlik eder belki,
belki seversin
Ben buranın kalabalığını bile kaldıramamya gerçi, açılın gibi biraz öteye
Seni hatırladığında sükunet bulur belki
acıkmış kuşları bile doyurmayacak bir parça göğüs kafesimde bir şey

Ve sonra sessizlik şiddetle çarpışan parçacıklar gibi küçük
ve keskin bir hıçkırıkla delinir yer altında
Israrla söylenen her fikir işlenirya insanoğlunun zayıf aklına, işlenirya Zinnûre
Ama sen şimdi dayan dayan diye sakın söyleme bana
bu hiç de samimi bir söylem olmaz inan ki
Öyle hafife alınacak bir yük değil ki bu...

Sesleniyorum, atlarım geri çekiliyor bulutlarına