Bazen küsüp şu köhne dünyaya, başımı koyunca yastığa
Ne isterdim diye sorardım kendime...
İlk olarak egolarından kurtulmuş gerçekçi insanlar isterim
Tüm hayasızlıkları yüzüstü bırakıp doğrulara koşan nefisler isterim
Ve gene eskisi gibi gonca gülü dikenli isterim.
Boş verilmişliklere bir son isterim ve her acıya bir merhem belki de
Ölümü isterim zamanı gelince, yaşamanın manasını öğretsin diye
Onurlu bir ölüm isterim arkamdan laf söyletmeyecekçesine
Ve musalladayken tabutumu taşıyacak dört yiğit isterim.
Ben gidince arkadamdan özleyecekler olsun ama hiç ağlamasınlar isterim,
İnsanların yüzünde hep gülücük bazende keder isterim
Aşkı her an her faninin kalbinde
Biraz acısıyla biraz tatlısıyla yaşasın isterim.
Elbette bitecek günler isterim, sonunda hesabını vermek için
Geceyi isterim gündüze bir mana katsın diye,
Ve gündüzü isterim karanlıklara doğan güneşi
Hayatta her zaman birazda Mecnun olmayı isterim
Akıl her sorunun çözümü değil, birazda deli olmayı isterim
Çok az gülmeyi ama herdem ağlamayı isterim
Başarmak isterim aşmak sorunları pervasızca
Ama bazende engellerde takılmış biri olmayı isterim
Yağmuru isterim, taş kesilip ağlamayan şu kalmin yerine ağlasın diye
Ve rüzgarı özgürce savrulamayan esemeyen ruhumun yerine
Azrail pat diye çıkageldiği zaman,
Mert bir delikanlı gibi karşısında dikilmek isterim
Aşkı isterim her daim, onu yaşamak isterim
Ve Allah'tan Akhdar'ı yardıma göndersin isterim
Zaman olur kendimden,serimden geçsemde
Ben hep ben hep seni isterim...
Zeynebime...
Hakan GökçekKayıt Tarihi : 22.10.2006 05:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!