Ayakları büzülmüş bu şehirde
Nemli duvarlara yaslanır çocuklar
Martı çığlıklarının gölgesinde
Bu şehir inler sessizce
— Kalk, bak!..
Omuzlarını eğmiş yedi tepe
Geceleri usulca süzülür Boğaz’dan
Yürür düşünceler Galata’dan Üsküdar’a
Kekeme adımlar, bir ileri bir geri
Bu şehri bir kor sarar
İçinde yanan yüreklerden
Ter sinmiş vapur iskelelerine
Yoksulluğun başı eğik Beşiktaş’ta
Sabaha varmaz umutları
Bu şehir kıvranır
İçin için..............
Çatısı neden çöker bir şehrin?
Saçaklarından sarkar gözyaşları
Umuda bir çığlık sal
Yüreğinin kıyı köşesinden
Bu şehir filizlenmeli yeniden
Bakma gözlerime!
Öyle, Karaköy’ün gri sisinden
Biz dalgalar gibiyiz!
Bir göz parlar
Kız Kulesi'nin aynasında
Pınar gibi duru, ışıltılı
Yükseliyor, yükseliyor
Sonra daha parlak yayılıyor içime
Aydınlanıyor, ışıyor bu şehir
Çatılarında güneşi dans ettir!
Gülümseyen ellerinle sar
Ayı bırak uyuyan çocukların yüzüne
Dar sokaklarında
Saklı sevdalar serp
Güleç yüzlü
Yoksa yüreğimde paslı bir hüzün büyür
Çamlıca’dan kopar rüzgâr
Gece, Haliç gibi karanlık olur
Yok olur “Eylül”
Günsüz kalırım
Ömür akarken
Kapalıçarşı’da aynalar susar
İstanbul tutuşur!....................
Kenan Ziya AkbabaKayıt Tarihi : 5.6.2025 14:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!