bir şairi en çok kelimeler öldürür
İ.
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
/ kaçamak bakışında şairin /
açıp açıp okuduğum şehrengiz
âh! ne yana baksam ben
ne yana baksam hatıralar yaprak yaprak dökülür
içim içime sığmaz nerde bir şair görsem
içimde bir merak
öyle bir merakki
ölümümden bir ay sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı
Devamını Oku
öyle bir merakki
ölümümden bir ay sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı




Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
“Medeniyet” denilen vahşete lanetler eder,
Nice yekpare kesilmiş de sırıtmış dişler!
Bakmayın hem tükürün çehre-i murdarımıza
Tükürün belki biraz duygu gelir ârımıza.
Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın tükürün.
Kuşkulansın görelim gayreti halkın tükürün.
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere...
Tükürün Ehl-i Salib’in hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyyet denilen maskara mahluku görün:
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
Hele ilânı zamanında şu mel’un harbin,
“Bize efkar-ı umimiyesi lazım Garb’in;
O da Allah’ı bırakmakla olur” herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, diyenin sesini
Susturan aptalın idrâkine bol bol tükürün!…' M.A. Ersoy
'Ötekilerin lafları seni mahzun etmesin.Çünkü izzet hep Allah'ındır.O hepsini biliyor,hepsini işitiyor.'
(Yunus/65)
çok güzel bir anlatım,sanatsal yönü ile büyüleyici,hele sonunda herkesin ayakbasıp gittiği ama istanbul ah çekip avunarak kaldığı son satır mükemmel.tebrikler mehmet abiciğim.ellerine dimağına ruhuna sağlık,eserin sen gitsende iş varsa yeni nesilde korkma kalır istanbulun gibi.
Bu yarismanin jurisine bakinca farkli sonucu beklemek dogru olmazdi zaten..! Ah her şey kırlendı her şey
slm lar...
ben bu yazıyı m.ş baş'ın eserini övmek için yazayım derken aklıma gelen parmaklarıma hakim oldu...
evet .. bugün 25 mayıs sizi neyi anımsatıyor acaba ..sıradan birgün gibi güneş bütün cömertliğinde....
ama hayır..bu günün çok daha büyük bir anlamı var ..çünkü bugün o büyük insanın büyük üstadın ,şairlerin sultanı fikrin sultanı ve kalbim(izin)sultanı NECİP FAZIL KISAKÜREK'in vefat yıldönümü ....az önce parmaklarıma hakim olan aklıma bu kez hüzün ve üzüntünün yol açtığı boşluk hakim..
o anlatmada övgülerin mahcup,kelimelerin kifayet hasretinde kaldığı büyük zat...onun sözkonusu olduğu bir ortamda başka birinin şiirini övmeği bir kenara koyun mevzubahis olması bile abes kalır benim için...
üstada allahtan rahmet diliyorum...mekanı cennet olsun...
''ölüm güzel şey,budur perde ardından haber
hiç güzel olmasaydı ölürmüydü Peygamber''
nfk
bir istanbul takılmışsınız gidiyorsunuz... eyvah ne olacak sonumuz.... eyvallah
MERHABALAR
DERECEYE GİREN ŞİİRLERİN BİR ÇOĞU ANLAMSIZ HALKIN ANLAMADIĞI SADE OLMAYAN FARSÇA ARAPÇA KELİMELERDEN İBARET ANLAMADIĞIM O KADAR SADE YAZILAN ŞİİLERİMİZ VARKEN NEDEN BUNLARIN ISRARLA SEÇİLMESİ (JÜRİ ÜYELERİNE SESLENİYORUM VE SUÇU ŞAİR DE BULMUYORUM KENDİNE BAŞARILAR DİLERİM)
BENİMDE ACEMİ OLARAK YAZDIĞIM ŞİİRLERİM VAR AMA GENELDE SADE OLARAK YAZMAYI TERCİH EDİYORUM BU ŞİİR YARIŞMASINA KATILMADIM AŞAĞIDA YAZDIĞIM ŞİİR İSTANBULU ANLATMAMADA BİR ARAÇTIR.
HER KESE SELAM.......
((((((((((((((iSTANBUL DİLİMİN UZUN TÜRKÜSÜ))))))))))))))
Bir şarkıydı gökyüzü
Ve sedir altında iki çift güvercin senden konuşur
El konuşur bana ne
Bana ne yedi tepen yedi zülüfün yedi kulen
Bana düşen bir gonca sabahında
Senin için söylemekse bildiğim tüm şarkıları
Ve bir üsküdar teknesinde gözlerine koyup zeytin çekirdeğini
Ölmektir.
İstanbul gözlerimin feri
Benimi bekledin tarihden beri
Sula dudaklarımı boğazınla
Çünkü ben beyaz bir martı kanadında
Sana türküler yazmaktayım
El konuşur ben susmaktayım
Her gün haykırmakta
Ve her gün ölmekteyim.
El seni sevmekte
Ben kavun çekirdeklerinden gül yapmaktayım
Bakmasın diye gözlerine kimse
Her gündüz geceyi alıp sabahlara kadar oynamaktayım
..................................
.................................
..............................
...........................
GIZLIHIS KULLANICI ISIMLI ARKADAŞIM... SENI TEK KELİME İLE TARIF EDIYORUM.. SEN VE SENİN GİBİLERİ...
......ZAVALLILAR.........
Şiir yazmam ama iyi bir şiir okuyucusu olduğumu söyleyebilirim.Antoloji sitesinin hemen başına eklenen yarışma sonuçlarını okumamak ne mümkün.Sonuçlar adeta insanı9n gözünün içine sokuluyor .Madem o kadar önemsenen bir yarışma şu şiirleri bi okuyayım dedim ama keşke okumamış olsaydım.Bir çok eleştiriyi okudum bir çoğunun doğruluk payı var.Şiirlerin hemen hemen hepsi yığınla eski türkçe osmanlıca ve laf salatasıyla dolu ŞAİR arkadaşlarımızın özgeçmişlerine bakıncada bu eski dil terminolojisini hangi kaynaktan aldıkları açıkça ortaya çıkıyor.Şiir yazmak için bol eski kelimeler muamması içinde anlamsızlık denizlerinde boğulmakmı lazım.Bir şiirden ne kadar az anlıyorsan o kadarmı edebi ve sanatsal oluyor.Bu şiirler yada şiir denilen şeyler sanat denilen kavram içinde hilkat garibeleri gibi duruyor ve asla ileriye dönük ölümsüzlük ışığı taşımıyor.Birde birinci olan ŞAİR arkadaşa bir sözüm var daha önce derece almış olduğun bir yarışmaya tekrar girmek gibi bir kibir bir önlenemez hırs neden.Gerçek bir şair aynı zamanda içinde duygu denen oluşumuda barındırmalı ve saf duyguda hırs ve kibire yer yoktur.Keşke nerede duracağını bilseydin.Sana bir önerim var antoloji yetkilileriyle görüş te senin için bir ilk üç kontenjanı açsınlar sende bu eski kelime arşivi oldukça üzerine biraz laf mezesi ve karmakarışık düşünceler yığınıyla sen yaşadığın sürece merak etme ilk üçtesin
bızım burda şaşkınlığını vay baboo diye ifade ederler.. haketten yaww vay babo ... yarışma sonuçlandıktan sonra buggün yorumları okudum.. tuhaf ve ilginç insanlarla dolu bir ülkede yaşıyoruzz.. tüm egolar üst düzeyde.. yahu binlerce şiir arasından 13 tane şahane şiirler seçilmiş.. tamam bende bu şiiri okuduğum zaman anlayamadımm.. bunun suçu şairdemii bunun suçu ben ve benim gibi anlayamayanlarda.. demekki bizim kapasitemizle bi başkasının kapasitesi bir oamaz.. niçin bunu kabullenemıyorsunuz.. üstelik o değerli juri üyelerine bile hakaretler yapılmış.. yazık yahuu... bu çekememezlik bu kıskançlık duygularını anlamak mümkün değil...tek kelimey ile tarif etmek lazım bu çekemeyenleriii..
--ZAVALLILAR--
'Gül anlamazsa bülbül beyhude söyler
Ne Farsça ne Arapça bilir şu bizim köyler'
Keşke bu kadar emek verilmiş, bu kadar kutlamaya değer, bu güzel şiirler, herkesin anlayabileceği bir dil ile yazılsaydı. On beş yaşındaki kızım da anlasaydı okuduğunda, bakkal Ahmet Efendi de çözebilseydi şiirin ne demek istediğini. Niyetim emeği ve şiiri küçüksemek değil asla. Yalnızca, antoloji yetkilileri ve jüri şunu kabul etsin ki, bu seçimler bir kısım entellektüel adına yapılmış.(Eğer duru bir Türkçe ile yazılmış ve dereceye girmeyi hak eden şiir gelmediyse, diyecek sözüm yok. Bunu anlamak için de yarışmaya katılan 3 bin şiiri tek tek okumak gerek sanırım) . Dereceye giren şiirleri kutluyorum, şair arkadaşları gönülden tebrik ediyorum, ve yine diyorum ki;
'Gül anlamazsa bülbül beyhude söyler
Ne Farsça ne Arapça bilir şu bizim köyler'
Bu şiir ile ilgili 404 tane yorum bulunmakta