Yüreğimin alnını
Bakışlarının yeşiline yaslayıp
Çatlayan dudaklarına su istedim sessizce
Tersi dönmüş ellerin
İtti duraksamadan
Bilmediğim ne vardı ki hayat yelkenlisinde
Unuttuğum vuslatlar kalmıştı aklımda maziden
Islak kirpiklerimin köşe başlarında
Gözlerime İstanbul kaçmıştı
Serseri bir poyraz eşliğinde
Sen bilmiyordun...
Ne zaman başlamıştı bu ayrılık
Hatırlamak çok zor
Hani sen kulağıma sevda şiirleri okuyacaktın
Kanadı kırık martıların
Çığlık çığlığa sabahı karşıladığı
Şafağın bizi selamladığı gecelerde
Yine saçlarıma papatyalar takıp
Salıncaklarda sallayacaktın
Dudaklarına o muhteşem gülüşünü yerleştirerek
Ve teki düşecekti terliğimin
Günahkâr kum tanelerine...
Adımların
Ayrılığın sessiz senfonilerine karışırken
Nefesine veda kaçmış
Garibanlara dönmüştü ömrüm
Beni bana öksüz bıraktın yâr
Konuşsam ölüm
Sussam felaketim oluyordun
Can kırıkları dökülen akşamların
Karanlık perdesinde...
İsmini andıkça
Dudaklarıma kırbaçlar iniyordu
Arka arkaya
Ve
İnce bir sızıntı halinde
Sevişiyordun kıvrımlarında
Kan kızılı...
Sen karşı kıyıda
Varlığımdan habersiz
Bense yokluğunu demliyordum
Feri sönmüş gözlerimde ve
Sensiz bir İstanbul kaçıyordu yüreğime
Piyer Loti'de
Apansız...
Eylül GÖKDEMİR
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 18.12.2008 14:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)