İstanbul! İstanbul!
Payitahtım, dermanım, fermanım!
Ruhumun akça mayası,
Gönlümün sır aynası.
Efendisi asil, ruhu gül goncası.
Her taşı bir kitap! Okunası.
Camisi aşk, minaresi şehadet.
Köşe başında çeşme,
Galata’da Hezarfen,
Üsküdar’da bir pazar,
Mihrimah’ta cıvıl cıvıl kuşlar.
Atik Valide’de sonsuzluk var,
Şadırvanda şırıldayan sular
Ilgıt ılgıt ruhlara akar.
Yeni Cami sel gibi insan,
Martılarla yoldaş, vapurda simit çay.
Ayasofya! Yüz yılda gelen bahar,
Sultanahmet’te tarih şaha kalkar,
Süleymaniye, Barbaros için ufukta,
Eyüp Sultan, fetih için kıyamda
Gelecek “Fatihler”e bakar.
Sultan Fatih dese ki, kalk ey saki!
Gelene ver âb-ı hayatından,
Geldim işte! Ey şehr-i sultan!
İçir bana da! Efsunlu baharından!..
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 01:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!