İstanbul (İkinci Şiir) Şiiri - İrfan Kaban

İrfan Kaban
26

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İstanbul (İkinci Şiir)

Her ayrı duyguda canlanan toplam mimiklerim
Sevincim,
İçime sindiremeyip dışa vurduğum taşkınlığımın kaynağı
kızgınlığım
Öfkemi dünyanın dönmesi gereken eksen sandığım şey yani
Ve yatışmışlığım benim
Uzanıp yattığım,
Uyanıp kalktığım,
Unuttuğum,
Unutulduğum,
Farkına varıp, farkına varıldığım
Dert
hemdert
İstanbul
Yaşadığım kent

İstanbul
Bu nasıl şehir
Ayaklarımın altından çekilir
Adam devirir
rakı
ekmek
kavun
peynir
İstanbul içilir
İstanbul yenir
mutluluklara
mutsuzluklara İstanbul denir

arsız
dansöz kıvraklığında, kemiksiz
fark etmez ha başka biri, ha sizsiniz
madem ki kaptırıp kendinizi karşısında oyununa girdiniz
siz ne halt yediniz bilemezsiniz
nice namlı belalısı var
İstanbul’la dans edemezsiniz
Vurdunuz,vurdunuz
Ama ıska geçtiniz,akıbette diğerleri gibisiniz
Daha nerden çıktı diyemeden bu güruh
Bakmışsınız linç edilmişsiniz

mengeneye alınmışsın
sıkışmışsın
dönüşü düşünemezsin
diyelim ki düşündün
ne halt yiyeceksin
keşke
keşke
keşke diyeceksin
geri dönemeyeceksin
sıkışacaksın
patlarım sanacaksın
sıkışacaksın
sıkışacaksın
patlamayacaksın
ama İstanbul’da azatsız kalacaksın
bu İstanbul ki
bu
şu umarsız şehirdir
mezhebi geniş şehirdir
gözleri kapamak
İstanbul’u dinlemek delilik etmektir
Ve bu yüzdendir
En kuytu duvarlarında yazar
Burada rahatlayan eşektir.

gün devrilip karanlık çöktüğünde
içinde tanımsız ürperdi
kalabalık yalnızlık
yalnızlık kalabalık
akar gider caddeler
İstanbul’da binlerce ipi boşalmış deli
Bakmışsın ele geçirmişler geceyi
İstanbul’u dinlemek demek
Hesapsız sevişmek
Bundandır İstanbul şehveti
Ömrün gitti gelmez geceleri

Ağlamak İstanbul’da derde deva değil ama
Ağlamak İstanbul’da
zeytinin tadı gibi kuru ekmeğin yanında
Buruktur,acıdır
Lakin eninde sonunda lezzettir, tadımlıktır, katıktır
Ağlamak İstanbul’da
bulunamayanı değil,yiteni anlatır
umut edersin,umut edersin
öyle gelir
İstanbul’da umutlarını bozdurup yesen geçinirsin
Milyonda bir İstanbul adam sivriltir
Bilemezsin nasıl olur da durduk yerde sivrilenle mutlu olursun
Şaşarsın başkalarının sevincine yok yere ortak olmuşluğuna
Tam can çekişiyorum derken düğün alayına karışmışlığına
bu gün şanslı olan başkası değil gelecekteki sensin
Dikiş tutturmak madem ki piyango şansı arar burada
İstanbul kime niyet,kime kısmet
Araya hileyi katmayı ararsın
İstanbul u dinlemek demek
O güzelin güzeli saf duygularına ihanet

apansız saçılmış
arsız bir zaman ki
oldum bittim zamansız
bahar kokusu alır
heyecanlara dolanır
tanıdık bildik
kayısı
erik
aldanır çiçek açar
pembe
beyaz
çiçeklenir ağaçlar
adı ilk yaz
İstanbul’da gaza gelmek olmaz
Nasıl denir
İstanbul’u dinlemek demek
Fazlasından kazık yemek
İstanbul değirmen
Umut ister
Un ufak edecek
İstanbul fırın
Getirin
Adam pişirecek
Sor
İstanbul hangisi
İstanbul günah keçisi
İstanbul’u dinlemek demek
Neyini seçersen seç
Boş çile
Meğer
Gözün hep diğerindeyse...

Bu şehrin meydanları
On beş
On altı haziranlar
Önemli değil,kimi anlamaz,kimi anlar
Bu şehrin meydanları bir mayıslar
Bu şehrin meydanları
Sokağa çıkma yasağı
Ipıssız uzanıp giderken meydanlara caddeler
Caddeleri panzer bekler
korku sinmiş bu şehrin meydanlarına
Bin dokuz yüz yetmiş yedi bir mayısında
O zamanki ismi ile bir mayıs alanında
Kim kurşunu sıkmışsa yurdun her bir yanından gelmiş emekçilere
Vatanını kurtaran ulu kahraman gibi gelip onlar dönüştü çetelere
Bu şehrin meydanları ruhumun aydınlık yanı
Bu şehrin meydanları gençlik günlerimin gitti gelmez heyecanı
Yürüyüş sıralarında dışa vurup öfkesini
Sokağa taşırıp da sabrı
Bir ağızdan bağırdı
Ve özgürlük,özgürlük sesleri
Polis coplarıyla,panzerlerle dağıldı
Yürüdü canım
Gençliğin rüzgarla savrulmuş ömrü
O da İstanbul caddelerinde yürüdü
Sevdalandı
Çiçek açtı
Neden hep o ilk yaz
Gaza geldi
İstanbul’da gaza gelmek olmaz...

İstanbul güzel şehir
İstanbul gelişigüzel şehir
İstanbul yaşadığım şehir
Bu şehir albenisi çeşit şehir
Ayrı lezzettedir
Bu şehirde her seyir çekilir
Kazançlara
Kayıplara İstanbul denir
İstanbul’u dinlemek demek
Güzelim koynunda yorgun düşmüş beden
Uzanmak yatağa
Aklımda bir daha
Aklında bir daha
Gözleri kapamak
İstanbul’u dinlemek demek
Umutla ömrü evermek güzelim
Ömrü umutla evermek...

İstanbul’u dinlemek demek
Açılmak kendine
Kim bilir rahatlamak belki
Yada ne bileyim
İstanbul’u dinlemek demek
Denemek bitirmek
Bitirmek denemek
Büyüklenmek
Tövbe etmek
İcadına girişmek yeni tövbenin
Bahane yaratıp yeni tövbeye
Sonra yeni bir tövbe daha yine
Hani deki
İstanbul’u dinlemek demek
Boğaziçi’nden geçen gemilerin kaptanının telaşında
Geçene kadar rota üstüne rota çizmek
Kaçırınca ipin ucunu kıyılara bindirmek
İstanbul’u dinlemek demek
çokça da iki yakayı bir araya getirememek
bir de ne?
İstanbul’u dinlemek demek
değildir böyle düşünmek…
1994

İrfan Kaban
Kayıt Tarihi : 27.2.2006 00:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İrfan Kaban