Hey gidi istanbul
Bu seni ilk terk edişim
Amansız eski bir şehre gidişim
Senden ayrılamam diyişim
Hepsi boşaymış
Hayallerim bir tren vagonunda kaybolmuş
Rayların geçit vermez uğultusunda durdurulmuş
Üsküdar bensiz neyler
Dalgaları sel olmuş kudurmuş
Derken karşımda bir adam belirdi
Yaşı belki elli belki atmış
Ömrü sakallarının ağardığı kadarmış
Hiç bakmamış mı aynaya
Sordum
Sarılmış bir acı konyağa
Anlattı sonra adı kazım
Geç olmadı anladım
Ona bir muhabbet lazım
Dedi bu yanlızlığım alın yazım
Tek tabancadır genelde tarzım
Nasılda yandı bağrım
Hiç bakamadı yüzüme
Bir oğlu varmış benim yaşımda
Doğduğundan berridir görememiş
Ağlıyamamış başında
Sarılamamış kimseye oğul tadında
Düşlerine girermiş tan ağardığında
Hele birde yağmur yağdığında
Kanatırmış tırnakları gözbebeklerini
Uyandımı tek başına yatağında
Komşular toplaşırmış
Geceyi bölen çığlığında
Kim dua eder başucunda
Sonsuz yere yığıldığında
Dedim annesi kim kardeşin
Derin derin iç çekti
Cebinden çıkardı bir yudum konyak içti
Eskiden beyoğlunda bir genelev varmış
Gittimi insanlar oraya kış bile baharmış
Dedim ki ona tamam sus
Anlar gibi oldum
Sonradan öğrenmiş
Çocuğu bir kaldırıma koymuş
Bizim yenge meğer yirmi yıllık orospuymuş
Kahpe istanbul
İşte karşımda yarattığın eser
Yaşamışlığı adama ölümden de beter
Yeter ulan istanbul yeter
Söylesene
Kime kıyacaksın bu seher
Kayıt Tarihi : 24.10.2008 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!