Sen korkarken, kimliğini açıklamaktan,
Seni ben savundum, çabuk unuttun.
Ağaya, zalime hep çanak tuttun,
Demek ki bıkmadın, kullanılmaktan.
6 Ocak 2010
Bitmedi mi güneşe sıvanan balçık,
Yetmedi mi ettiğiniz yıllarca.
Hep aynı aldatmaca,
Hep bilinen pazarlık?
12 Ekim 1984
Gzel anadolumun,
Şirin mi şirin ili.
Tarzanı, mesir macunuyla ünlü,
Ne kadar değişmiş görmiyeli.
Beyin fesadı yaşıyor kimisi,
'Lâiklik, dinsizliktir' diye tutturdu.
Bazı kesimlere yutturdu,
Dayattı, kurumlarda türbanı fesi.
10 Ocak 2010
Araplaşmış Türkler, bir de dönmeler,
Yıktılar yurdumu, çöl eylediler,
Sonra devşirmeler, saptılar yer yer,
Beni kardeşime el eylediler.
Böldüler gül açmış, bahçe-bağımı,
Varıp da komşunun bağına baktım,
Talan olmuş bağı, yıkılmış eyvah.
Görünce inanın çıldıracaktım,
Hanesi, ocağı, yakılmış eyvah.
İnsafsız çiğnemiş, zalimce vurmuş,
Bir resmin kalmıştı duvarımızda,
Bir de gönüllerdeki yerin.
Her yandan bıukmadan saldırdılar da,
Dim-dik ayakta kalmıştı, yine de eserlerin.
Ne kadar kin doluymuş, karşındakiler,
Ölümüne rant kavgası,
Ölümüne işkence.
Beş yaşında tanıştı,
Sokağın raconuyla.
Farklı bir boyutu bu
Çocuk itrismarının.
Ünlüydü tarzanı
Mesir macunu.
Gözyaşı döküyorken tanıdık onu,
Şimdilerdeyse;
Komplo teorisi uzmanı.
Sına kendini,
Erteleme, yapman gerekeni.
Denemeden bilmez insan,
İşlerin olabilirliğini.
Sına kendini,
Sınamadan bilemezsin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!