Niluferler de bataklıkta can bulur
Ama
Tek bir yerinde
Değil çamurun
Tozun zerresi bulunmaz...
Yalnızlık mabedinde
Yaşarken yekliğimi,
Ağlamak haykırmaktı ibadetim.
Sel olma inadıyla
Dökülen her damla yaşim;
Sormaktır gözlerimden
Hüzün kokan Gözlerine İçiyorum...
Zira,
Bende bu denli kıymete binmenizin hikmeti;
Şahitlik ettiğim "güzelliğiniz"den ziyade
Gözlerinizde Hükmettiğim;
"Hüz'nün Sükut'u" dur...
Zaman çaredir derler dertlere deva olan
Bu hüznüm neden geçmez bunca yılın ardından
Geçen her saniyede bende ki artan keder
Zamana sırtın'döner yüreğimde demirler
Hani bazen bakarsınya o engin denize
Dalgın dalgın, imrenerek
Bazen hırçın, bazen sakin, bazen rüzgarlı...
Ama hep o büyük denize
Yıllarca yağmur yağsa taşmayan
Güneş tepesinde de olsa asırlarca
Eğri aktığına inanmadık hiç suyun
Bulup yatağında bekledik her damlasını...
Eli kulağında bir çağlayan muştusuydu,
Deli kurağında bir mevsime denk geldi...
Başı sargılı kadim zirveden akıp, gelir gibi
Dert Çağlaya, hüzün Çağlaya Çağlaya
İndin serildin şehrime
Derdin göğü, hüznün yeri
Avuç avuç kapladı...
Ne güzeldir seni yakından seyretmesi
Ne güzel
İki koltuk geridenmiş
Üç masa beriden.. Kime ne?
Karlı, sisli, ayaz, ıssız




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!