YAREN’E
Yarenn! ...
İşte geldim.
Nasıl karşılayacaksın, ne diyeceksin, bilmiyorum? Umut dolu bir yolculuğun sonunda ulaştım sana.
Buraya kadar taşıdığım umudu kaybetmeyeceğim, eminim.
Vakit gece yarısıydı, uykum yine kaçmıştı, pencereden kar’ın yağışını seyrediyordum. Radyoda ise kısık bir sesle şarkı okunuyordu. “Bizim şarkımız”. Kar öyle güzel yağıyordu ki bembeyaz kelebek gibi uçuşuyordu havada lapa, lapa. Odam sıcacıktı. Kim bu manzarayı görüp de düşünmez ki, kim özlemez ki uzaktaki yareni, dostunu.
O geldi aklıma birden, içeri yavaş, yavaş soğumaya başladı. Bende üşümeye başladım düşündükçe.
Radyo sustu…., şarkı bitmişti. Merak ediyordum o ne yapıyordu kimi düşünüyordu? Ben öylece, saatlerce pencereye asılı kalmıştım. Sonra ne oluyor diye kendime sordum.
Sol yanımda hafif bir sancı kendini hissettirmeye başladı. Titremeye başladım, nefesim kesiliyordu, kafamdan silmeye çalıştıkça beynime yerleşiyordu sanki. Bir anda odam aydınlanmaya başladı. Geldiğini hissediyordum. Sanki bana ellerini uzatmış gülümsüyor, hadi tut diyordu … sana geldim, bense hem mutlu hem de şaşkındım. Sevinç ten ağlamak istiyordum. Ya hayalse, gerçek değilse diyordum, Allah’ım! .. kalbim durmak üzereydi sanki. Orada öylece kalakaldım konuşamıyordum, sanki yaşadığım bir günahın bedeliydi bu. Ben bu haldeyken o nasıldı acaba, bunu düşünmek bile acı veriyordu. Yatmak gelmiyordu içimden, yatak bana soğuk bakıyordu. Saatlerce sigaranın dumanını seyrettim, çünkü onu görüyordum. Gözleri yaşlıydı ve bana gel diyordu.
“Sabah gün ışığıyla gel”.
Sabah olur muydu, gider miydim? Uzun, uzun düşündüm…. Hayır gidemezdim, gitsem gelemezdim. Gelmek mümkün mü? Anladım ki düşünmekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Görmediğim yaren’i. Bir daha görebilecek miydim? O ümit hiçbir zaman bitmeyecek bende. Hep o anı bekleyeceğim… bekleyeceğim…. bekleyeceğim…
Yürüdüm
Nedenini bilmediğim bir meçhule
Işığın olmak için
Sabahı olmayan gecelerin
Şafağını görmek için
Sana yürüdüm
Dağlar arasından güneş aşınca
Koynumda ellerim donar, buz olur
Ay gölgesi saçlarına düşünce
Tutuşur yüreğim yanar, köz olur.
Zulüm olsan yar boynuma takarım
Doğacak güneşin ufuklarında
Başkasını değil, seni beklerim
Sevda tepesinin doruklarında
Başkasını değil, seni beklerim.
Adını anıp’ta yaram sızlasa
Gelmezse artık duramam
Anlatın halimi bilsin
Onsuz mutlu hiç olamam
Selam söylen o yar gelsin,
Ne çok özlediğim bilsin.
Çok özledim köyümün, baharını kışını
Yeni doğmuş kuzunun, kınalanmış başını
Ninemin ocakdaki, tereyağlı aşını
Yiyeceğim varınca, doya doya ben anam.
Kilimlere rengarenk, nakış döken elini
Artık gözün aydın oldu sevdiğim
Çağla billur billur ak bundan sonra
Kapkara bir mazi öldü sevdiğim
Ak ellerine kına, yak bundan sonra.
Tenini yakan kor, kül oldu söndü
Gönlümü verdiğim o güzel yare
Söylemen kötü söz dokunur bana
Kaşları kemane gözleri pare
Sürmeyin karalar dokunur bana.
Otursun karşımda çeksin sürmeler
Mutsuzda yaşarım sen istiyorsan
Kalmam diyorsan git, canın sağ olsun
Anlarım üzülme hiç sevmiyorsan
Satarsan beni sat, canın sağ olsun.
Bıktıysan bu aşktan, bitir istersen



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!