Rüzgarınla savurdun sevdanı
Silip süpürdü umutlarımı
Şimdi şimşekler çakıyor
Yüreğimin içinde
Gözler sulanmış
Akıtırken yaşı
Zalimler anlasaydı sevgiden
Bizlere yazmak düşer miydi
Bir kağıt üzerine aşkın ve sevginin güzelliği
Muhammed´le Ali yolun erkânı
Cihanın serveri yekte Ali’miz
Hüseyin küfede adadı canı
Ehlibeyti söyler tatlı dilimiz
Elesti bezminde geçmiştir başa
Gülümü yel ile vurup kırdılar
Acıma yok gözde akmıyor nemi
Gülerken yüzümüz gülü çaldılar
Sevgiyi beslerken aldırmaz demi
Sevdası olmayan değer bilemez
Kimine suçlu diyeyim
Sevmek suç mu ne bileyim
Kaderim böyle yazılmış
Halden bilmezlere neyleyim
Söylenecek sözüm çoktur
Vur rengini geceye
Sararsın duvarları
Aşınsın her biryanı
Vur yumruğunu masaya
Kırılsın ayakları
Dumanlı geçiyor ömürde başım
Sineme işlemiş acıyla balım
Yaşarken çilenle akar gözyaşım
Kalmadı yürekte neşeli halım
Beden şehre gurbet ruhuma sıla
Karşılıklı sigarayla kafa tokuşturdum
Yarısı dertli
Diğer yarısı ağlamaklı yüreğimle
Dumanı acı tüter
Nefes aldığında yakar ciğerini
Ormansız bir hayat gibi
Bir kara gri bulut varmış
Rüzgarı sarhoş eser
Nereye gideceğini
Ne yapacağını bilmezmiş
Öyle bir dağa çarpmış ki
Nereye nasıl çarptığını anlamamış
Seninle düşmüşüm sevda vadisine
Karanlık günlere ışık ol diye
Arzuya kamberim sorun kendisine
Kapıldım yoluna beni bul diye
Sana atan yürek yanıyor aşkla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!