İstanbul'da bir binada rastladım, aşka
Ve aynı yerde yitirdim, aşkı
Çoğu zaman dar sokaklarında aradım, sevdiğimi
Bazen geniş caddelerinde
Bulamadım.
Ah! Bir de o dilberin
Ellerinden tutsaydım
Marmara mavisi gözlerinde
Adalara yol alsaydım
İstanbul'un gözleri
Bu topraklar sevdiğimiz
Ne çileler çektiğimiz
Kara zindan sevgilimiz
Vazgeç dedin, geçilmiyor
Şarkılarla var, oyalan
Kızıl bir şafakta hayallerim var
Bir vadide koşuyor, iki sevgili
Dilimde bu aşkın buruk tadıyla
Ararım, sırlardan esen meltemi
Bir başka âlemde tatlı maceram
Ben zaten uzaktan sevmeye alışığım
Kırmadan, incitmeden, ruhun bile hissetmeden
Aşk ise bu, bu mudur aşk?
Bendeki sevda
Korona günlerindeki aşk
Bazı zamanlar duyarım, vallahi
Kumru kuşundan hoş bir ilahi
Gönlüm nūr dolar, aşk ile bütün
Der kumru kuşum, Yusuf'u tutun.
Kenân ilinde geçen hikâyeyi
Çölün kutlu yolcusu
Sabah rüzgarlarını
Peşinden getirterek
İlerliyordu.
Babadan öksüzdü
Lamia, ömrümün bal tadı anısında
Çok geç rastladım, sana
Daha evvel tanısaydım
Neredeydin a güzel, neredeydin Lamia?
Kırkların İstanbul'u hortum var, gökyüzünde
Sonra, yıldırım gibi karanlıkta
Canlanır, bir anı zihnimde
Ihlamur kokularında anımsadım
Bir sevda yaşamıştım, mazide
Ter damlaları belirir, alınımda
Rüzgarları eserdi, okşayarak yaprakları
Fırın başlarında taze ekmek kokardı, sokakları
Bir çocuk gülerdi, saçları sarı
Sarı mı, sapsarı
Ah! Memleketimin toprakları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!