İsmail Eser Şiirleri - Şair İsmail Eser

Sözlerinden damlayan harflerin birer birer intihar ediyor.
Sen elveda derken titremedik cümle kalmıyor.
Benim gitme demelerim senin gitmene bir virgül olamıyor.
Sonuç bölümüne teşhis bile konulamıyor.

Öldü ya da kaldı diye biliniyor.

Kelepçeli hayalleri parmaklıklar ardına atıyorsun,
günde üç öğün katıksız acı sunuyorsun,
oysa sadece nefsi müdafa etmiştim aşkına,
gözüne kurban olayım beraat ver bu aşk'a...

İfademi verirken gözlerinin hapsinde,

Bu bir açıklama;
Bu bir haykırış
Bu bir feryat
Bu bir çığlık,sana yettiği kadar.

Sana bir pişmanlıktan bahsedeceğim yokluğunun pişmanlığı varlığına kıyas acı veren, acıtan ince ince çizik atan bir yokluk.Sevdim evet seviyorum seveceğim de,ama bu gidişine bir türlü alışmıyor içim, içim senden yana bir hayat olduğunu yok olduğun zaman anladım, tamam haklısın, haklıyım, haksızız!

Biz yan yana iki cümleyi toparlayıp söyleyemedik ama
gözlerimize sürülen aşkıda itiraz etmiyoruz,
bahar aylarında açançiçeklerin kokusunu
hep benimsemişizdir hayatımıza o yüzden;
hep bu aşkın kokusu bahardı,yağmurların
üstümüze yağmasına aldırış etmediğimiz tek yer

Güzel bir günün başlangıcıydın sen
hava açık ama nemliydim ben
Ellerin şimşek oldu, sözlerin kan
belli ki yine sen yağacaksın

güzel bir günün en son demiydim ben

İçimden seni söküp atmak isterdim,
engel olan sözlerin olmasaydı eğer.
Kılı kırk yardım da geldim ben sana,
tenime aşkı sürüp,
avuç dolusu mutluluk la geldim,
eline yüzüne sür diye,

Çok titiz çalışıyorum bu aşk üzerinde,
gram gram hassas bir şekilde tartıyorum yarınları,
her bir parçayı özenle kalbime monte ediyorum...

sakın gideyim felan deme;

Başkentin dar sokakları bilir
benim yalnızlığımın siyah gülüşlerini,
her adım attığım
bir başka acıların
koynuna alıyor düşlerim...

Gündüzleri saçlarına tutunuyor güneş,
gece ise gözlerine takılıyor ay,
gezegenleri birbirine düşürüyorsun,
mevsimlere bile kıyas tutulamıyor güzelliğin.
aşk daha bi güzel yakışır saçına toka misali,
sen ukala tavrına ayrılığı kaynaklıyorsun ya,

Sigaramın ciğerlerime yapıştığı gibi,
seninde acıların yapıştı yakama
kim bilir beklide kanser olur ölürüm,
Yokluğunla çürümüş bir bedene
bu saatten sonra gelsen ne fayda,
en fazla son isteğim olursun.