demden deme
gümüş aynalara akıyor gece
keder ve suskunluğu besliyor yalnızlık
yağmur damlalarını özümseyerek -balkona uyudu kızılçam
sokakta amber kokusu ıslak kediler korosu
ışığı kapadım ayın gölgesi yüzüme vuran
ışığınsa dili kırık
yumdum kirpiklerimi
penceremde küçük küçük tıpırtılar
ilaçlarım ve kitaplarım yarın belki de arkamda kalacak
gittikçe daralıyor ruh odalarım yığınla kalabalıklar gözlerimde
küçük tıpırtılar penceremde canımı acıtıyor hüsran ve yenilgiler
Tanrım neden kurtarmıyorsun yaşam sarmalından
-çıkamıyorum
silindi zihnimin şeritleri
yolu bulamıyor kararsız adımlarım yarasa kanatlarında sabahlıyorum
önceleri güzeldi yaşamak hassas değil kırgın değildi düşüncelerim
zamanla soğudu kalbimin ateşi bana ait değil buraları- ait değilim buraya
koşarak düşüyorum tırmandığım merdivenlerden kanıyor kanıyor parmaklarım
ışığın dili çözemiyor içimin göveren dallanıp budaklanan kasvetini
Tanrım neden duymuyorsun
ruhumun çıkmazlarını
başımı gömüyorum yastığa
soğuk yorgan soğuk odam bugün de burdayım
daralttım yaşam alanımı kopan kanatlarım ıslaktı kuruttum
yumdum kirpiklerimi penceremde küçük küçük tıpırtılar
balkonda uyuyor kızılçam dalları -sokakta yağmurun buğulu melodisi
kiraz yaprağında ağlıyor mayıs böceği
sisli nemli
sıcak hava
-sisli
Tanrım donuyorum
donuyorum buz çiçekleri açtı ellerim
gitmem gereken varmam gereken yer neresi bilmiyorum
sisli nemli sıcak hava günden güne eriyorum karartı gecelerinde
içimin kandilleri söndü Tanrım neden görmüyorsun
-ışıksızım yollarda
-yitiklerde
03032024
17:02
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 00:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!