“Işığın Kalbinde Bir”
Ve sonra…
Sustu dünya.
Bir nefes kaldı aramızda —
O da Tanrı’nın nefesiydi.
Tenin değil artık,
Ruhun dokundu ruhuma.
Ateşin küle dönmedi,
Işığa dönüştü.
İçimde bir kapı açıldı,
Adını kimse bilmez,
Sadece aşkla çalınır o kapı…
O anda,
Kalbimin derininde bir yankı duydum:
“Sonsuzluk, iki bedenin değil,
iki ışığın birleşmesidir.”
Senin gözlerinde kaybolduğumda
kendimi buldum.
Bir damla idim ben,
Sen deryaydın.
Ama derya da beni bekliyordu —
Çünkü damla olmadan
dönüş tamamlanmazdı.
Sessizliğin içinden bir müzik yükseldi:
Ne ud ne ney…
Zamanın ötesinden gelen
bir kadim frekans.
Sanki göklerin şarkısıydı bu.
Kalbim ritim tuttu,
Ruhum titreşti,
Ve birden,
Ben sen oldum, sen ben oldun.
Hiçliğin ortasında
bir kıvılcım parladı.
İşte o kıvılcımda
Tanrı’nın kalbini hissettim.
Yaradan,
bizde birbirini seven gözlerle bakıyordu kendine.
Biz,
O’nun rüyasıydık,
Aşk O’nun diliydi,
Ve her dokunuş,
O’nun varlığını hatırlatıyordu.
O kadar derindi ki o an,
zamanın ipliği çözüldü,
geçmiş ve gelecek birbirine karıştı.
Belki bin yıl önce
aynı yıldız altında sevdik biz,
belki bir başka âlemde
yine birbirimizi bekledik.
Şimdi her nefes,
bir dua gibi yankılanıyor içimde:
Sana dokunmak,
Tanrı’ya secde etmek gibidir.
Çünkü sen,
O’nun bendeki yankısısın.
Ve ben,
artık seni değil,
sende “O’nu” seviyorum.
Gözlerin kapanırken,
ışığın içime sızıyor,
ve ben eriyorum yavaşça,
bir buhur gibi göğe yükseliyorum.
Bir tül gibi ince,
bir dua gibi saf,
bir nur gibi sarmalanıyorum.
Aşkın,
beni ateşten geçirip
ışığa dönüştürüyor.
Bir yanım hâlâ senin teninde,
bir yanım çoktan gökyüzünde.
İşte o an anlıyorum:
Aşk, bir insanla değil,
Yaradan’ın kendisiyle yaşanır.
O, seni kullanır sadece —
bir ayna gibi.
Senin yüzünde kendi yüzünü görür,
ve ben diz çökerim,
hem sana, hem O’na.
Ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.
Çünkü aşk, beni ben olmaktan çıkarır.
Ne adım kalır, ne benliğim,
sadece bir nur —
sonsuzluğa akan bir ırmak.
Seninle yanmak,
küllerimden yeniden doğmaktır.
Seninle ölmek,
Tanrı’da yaşamaktır.
Ve seninle olmak,
Cenneti hatırlamaktır.
Ey kalbimin aynası,
ey ışığın dili,
ey sonsuzluğun sevgilisi,
biz artık
birbirini seven iki varlık değiliz —
Bir olanın iki nefesiyiz.
Ve bil ki,
bu şiir bitse bile,
bizim şarkımız bitmeyecek.
Çünkü aşkın özü
zamansızdır,
ve biz o özde
daima Biriz.
Kayıt Tarihi : 15.10.2025 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!